Ağırlıklar var bavullarımda.
Korkarım aşkın karanlık yüzündeyim artık.
Sevmek denilen şeyin, tanrıların cezası olduğu yerde.
Bir iki adım atsak kibirimizde boğulacağız.
Kırılan zavallılığımıza ağlamayacağız.
O bencillik nehrinde.
Birbirinden nefret eden iki kuğu.
İki sarmaş dolaş zarif boyun,
Aşkın zarifliğinde birbirini boğar.
Biraz daha…
Biraz daha bastırır nazikçe boğazına.
Bu aşk dansının ufak skandalı bizde gizli kalır.
Ve birimiz uçup gider sonunda.
Tüm bunlara şahit küçük kız çocuğu öğrenir,
Aşk dansının ölüm dansıyla aynı göründüğü.
Ödeyemeyeceğimiz bir günah daha gebe kalırız bizde.
Küçük bir kız çocuğunun saflığı.
Aşk doğduğunda kristal bir şişenin ardında zehir.
Ölümünde dikensiz güller vadetmedi hiçbir zaman.
Bütün bu cinayetin tek suçlu ve en masumu.
Ağırlıklar var bavullarımda.
Anladım bunu kibarlıkla canını yakmak istediğim zaman .
Ama işte, tam da bu yüzden ağırlıklar var bavullarımda.
Kalbi izin vermedi uçup giden bu kuğunun,
Aşk dansının izlerini hiçbir zaman bırakmasına.
Kalanın ölümü gidenin zaferini baltalar böylece.
Sorar her uçtuğunda nehrin üstünden partnerini.
Ve görür her sene biraz daha büyüyen kalpsiz küçük kız çocuğunu.
Kırılan zavallılığına ağlar,
O bencillik nehrinde.
Kayıt Tarihi : 30.8.2023 10:33:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
bunu dinlerken okuyun lütfen. (Sechs Gedichte von Nikolaus Lenau und Requiem, Op. 90: 2. Meine Rose)

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!