Nereden başlasam bilemem söze
Hasretlerden, yoksa vuslatlardan mı
Fallardan mı, yoksa yıldızlardan mı
Ya da ömrümüzün her köşesinden
Payımıza düşen hicranlardan mı...
Aşk cücesi mahirdir bir bilebilsen
Bir orda bir burda şirin mi şirin
Her saat bir neşe her mevsim gülşen
Su yanar, taş erir kalp ateşimden
Merhamet ederdin halimi görsen...
Kırk kapı kırk kilit vursan üstüme
Tek zerre aydınlık almasa odam
Yüreğimi söker kandil yapardım
Nur ile dolardı zifiri zindan
Var mı başka dilek bunun üstüne...
(Ankara-Mayıs 2011)
Çocukluk, o derin ırmak çağrısı
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Devamını Oku
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman