aşk çırağı,Tutunamayan Duvarlar,Engin De ...

Engin Demirci
947

ŞİİR


61

TAKİPÇİ

aşk çırağı,Tutunamayan Duvarlar,Engin Demirci, www.beyazrenkler.org

kasırganın gözünde söyleşiler
kimse tarafından yalnız bırakılmamışların öyküsü
hayatın içine girmeye çalışamayanlar içindir engeller
etraflarından dönen hayatla bir türlü
doğru ilişkiyi kuramayan ayna bakışlarında sevgileri bir başka

bir eve
bir odaya
balkon kenarlarına,
yada kenidlerine hapsetmişler kendilerini
diyar diyar ilişkileri sınırlı kendileriyle
her şeyi izlerle göremeden
ama
sahte bir bakış da en derinlere baktıklarıda
hatta derinden öteye insan ruhuna kadar
inen ve çıkan arasında olamayışlarında

büyük bir ustalıkta anlatırlar insanlara
yanlı yanlarında sakladıklarını

anlatıyorlar diyorum

çünkü onlar bir karakter hayallerine
düş'lediklerinde duş alıyor bedenleri her sabah
onların hepsi bir avuca sığmayan koca bedenlerde güzeller
belkide zamansız acılarında öyküleri karşımıza çıkıyor
tutsak kendilerine birebir aynısı da değiller

titizlikle sıyrılmışlar hayatta, açlıkları adem olmaya
yada havvalaşan yalnızlıklarına
anlatan karakterleri taşıyan bedene sıkışmış başka

söylediğim gibi çıldırıyor ruhum bu hayatta
hepsi başka bir yerde olanda bulunanlarla
karşıma çıkmayacak gelenlerle
uzakta açlıklar hasrete

ruhunuza bakan gözlerimle okur dualarım
kurulan bu yakınlıktasın
senden sonrası uzaklıklardasın
kimse sancıyı önemsemiyor kal orda
çok önemli bir acı saklımda

kasırgalarımızn dua gözü sessiz sedasız
bir süredir bambaşka ölümle
hikayeleri yalan atmosferinde olan hayatta
bambaşka bir yerde oturuyorsun

ustalığın güzelliğinde sanma, şiir yazmayı beceremesemde
karakterinde çeşitlilik kuranlardanda olamadım
bir anlatı bileşkesi çiğ tanesi şafak vaktim
karşıma çıkan ezan vaktiyle alnımda secdelerle
kısa tanımlarla
zamana sıkışan yanlarımda olmadı
parça parça yaratıyor şafak güneşe inat aşkımı

burada yapmak istediğim şey?

sayfa sayfa
komportımanlarda vagonlar taşıyanlara inat
koşulları içinde önem li mi? sevgili
sayfaları artıran bir sevda değilim sabaha
hayatı geniş tutamıyorum artık

uzun betimlemelerle örneklenmez sadakat
ilk kez sensizliği hissediyorum
kabaca ilk zamanlar bazı şeylerdende vazgeçmiş olsamda
gerçekten hoşnutum sensizlikte bile dua etmekten
bir emek var arşın şahit olduğu
kafamın içinde dolaşanlara inat sensizim

vazgeçtim nihayet
ama kimsede az olduğumu söylemesin
çıkabildim artık dünyandan
onu kabullenmek bir yanımı sakat bırakacak olsada
bir kamburla yaşayamaz varlıklarım
bir şeyler biraz bozulmadı kim anladı?

neden ben
neden seni
neden bizi yoklukta kabullendim
geçiyor bir çocuk geceden
kuruyor nefesim dualara

ben yazmaya hevesli bir şairde değilim
bir mesleğim olduğunuda biliyorum
belki beni sevmeyen birinide seviyor olabilirim

olduğumu düşündüğüme yansıyorsun yoksun
düşünmeden okuyor
belkide sevmesini hiç öğrenemeyeceğim..

önce adını bilmeden okuduğum gördüm

çiçeğin kokusu değişir mi? ey sevgili
her şeyi biçimlendiren bir zulüm vucüdumla savaşıyor
savaşmak zorunda kaldıklarımda ısınıyor suyum
bir mücadelede sancılar yaşadım

sonrasında vücudum istediği biçimi almaya başladı
duanın ne olduğunu öğrendikçe
bir şeyler benim oluyordu sancılar dindikçe

anlatmak bir yerde iç dökmekte üşümektir
hevesin başlangıcı böyle sanıyorum
bir karşı koyma insanların bakışlarından
ben insanım
insan sayılmak istiyorum
bu başkaldırı itiyor beni

düşünebiliriz ki, hastalığımın izleri bulunmaz
içine sızmaya başaramadıklarım yayınlıyor rüyalarımda
adını taşıyacak sensizlikte
bir çocuk kadar öykü yazacağım

çok önemli acımadan ayıklayabilmiş olmam
savunmasızım karşısında
benim gözümde değeri ölçülmesede
gizli saklısı olmadan akıyorum
bir başkaldırım olmadı hayata
yazgıya isyanım belkide aşk

söylemek üç harf dilde
ya kalp acısındaki gözlerin yaşları
bir kaç basamak değil
felek katına çıkmak kadar kutsal bir şey
çiçeğin kokusu değişir
çiçeğin kokusu değişirmi? vazonda
değişmez! diyorsun duydum sesini

peki o zaman nedir değişen?
hayatı kabullendim bende seni

zaman bir ayrılığa vardırır hayatı
bunlardan kurtulmak başka birşey
cesaret isteyen bir şey aşk
bir aykırılığı vardır hayata bedenlere inat

bir anlamı vardır nefes nefes
gitme ve gittim der gibidir gelmesi
görmektir benim için ışığını ay yüzünde
gitmeye gerek olmayan vakitte gelmektir

soğuk tabiatlıdır insanda mevsim kadar
soğukluklar beni hoşuma gitti
güneşin yakışında fazla yakışınla
benim davranışlarım değişti
hoşuma gitti kötü adam demiyor
yaşamam gerekir engelleyen her neyse

ama ben olmayayım
kim olursa olsunda değilim
niye ben değil
neden öbürünü seçtide diyemem bakışına
tersine dönüyor insan dualarda
verilen örnek yok
onun ne farklılığı var?

yani gidişim buydu
sonradan şunu da gördüm ki,
ben yalnızlıktanda hoşnuttum
ama yalnız kalma zorunluluklarına inatım

bilemiyorum kafamdaki şeyleri yazamıyorum
bir kadın geliyor hala adım adım
besmelesi belli siz nerden geliyorsunuz diyeceğim

şimdi bana balkondaki adam diyelim
kopmuş bir adam değil
yenisini yazmak istemem
düğümlenmiş oluyorum
değişmeyen şeyler üzerinde
çok yabancıyım bu hayata

virgülde kullanmadım noktaylada yarışanlara inat
bir şeyin daha büyüğü pişman değil gelecek
bir öğrenci ve bir öğretmen
böyle bir şey olmadı
bende bunu aşk-ı ilan sayfasına yazdım...

kelimler içinde meyhanelerde aramadan sarhoşum
çığlığım, ben ve aşkına çırağım.......

y.e.d.00:46..12.12.2008 engin demirci

http://www.beyazrenkler.org/forum/showthread.php? p=47878#post47878

Engin Demirci
Kayıt Tarihi : 12.12.2008 09:45:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Yusuf Yazıcıoğlu
    Yusuf Yazıcıoğlu



    aşk çırağı,Tutunamayan Duvarlar,Engin Demirci, www.beyazrenkler.org

    kasırganın gözünde söyleşiler
    kimse tarafından yalnız bırakılmamışların öyküsü
    hayatın içine girmeye çalışamayanlar içindir engeller
    etraflarından dönen hayatla bir türlü
    doğru ilişkiyi kuramayan ayna bakışlarında sevgileri bir başka

    bir eve
    bir odaya
    balkon kenarlarına,
    yada kenidlerine hapsetmişler kendilerini
    diyar diyar ilişkileri sınırlı kendileriyle
    her şeyi izlerle göremeden
    ama
    sahte bir bakış da en derinlere baktıklarıda
    hatta derinden öteye insan ruhuna kadar
    inen ve çıkan arasında olamayışlarında

    büyük bir ustalıkta anlatırlar insanlara
    yanlı yanlarında sakladıklarını

    anlatıyorlar diyorum

    çünkü onlar bir karakter hayallerine
    düş'lediklerinde duş alıyor bedenleri her sabah
    onların hepsi bir avuca sığmayan koca bedenlerde güzeller
    belkide zamansız acılarında öyküleri karşımıza çıkıyor
    tutsak kendilerine birebir aynısı da değiller

    titizlikle sıyrılmışlar hayatta, açlıkları adem olmaya
    yada havvalaşan yalnızlıklarına
    anlatan karakterleri taşıyan bedene sıkışmış başka

    söylediğim gibi çıldırıyor ruhum bu hayatta
    hepsi başka bir yerde olanda bulunanlarla
    karşıma çıkmayacak gelenlerle
    uzakta açlıklar hasrete

    ruhunuza bakan gözlerimle okur dualarım
    kurulan bu yakınlıktasın
    senden sonrası uzaklıklardasın
    kimse sancıyı önemsemiyor kal orda
    çok önemli bir acı saklımda

    kasırgalarımızn dua gözü sessiz sedasız
    bir süredir bambaşka ölümle
    hikayeleri yalan atmosferinde olan hayatta
    bambaşka bir yerde oturuyorsun

    ustalığın güzelliğinde sanma, şiir yazmayı beceremesemde
    karakterinde çeşitlilik kuranlardanda olamadım
    bir anlatı bileşkesi çiğ tanesi şafak vaktim
    karşıma çıkan ezan vaktiyle alnımda secdelerle
    kısa tanımlarla
    zamana sıkışan yanlarımda olmadı
    parça parça yaratıyor şafak güneşe inat aşkımı

    burada yapmak istediğim şey?

    sayfa sayfa
    komportımanlarda vagonlar taşıyanlara inat
    koşulları içinde önem li mi? sevgili
    sayfaları artıran bir sevda değilim sabaha
    hayatı geniş tutamıyorum artık

    uzun betimlemelerle örneklenmez sadakat
    ilk kez sensizliği hissediyorum
    kabaca ilk zamanlar bazı şeylerdende vazgeçmiş olsamda
    gerçekten hoşnutum sensizlikte bile dua etmekten
    bir emek var arşın şahit olduğu
    kafamın içinde dolaşanlara inat sensizim

    vazgeçtim nihayet
    ama kimsede az olduğumu söylemesin
    çıkabildim artık dünyandan
    onu kabullenmek bir yanımı sakat bırakacak olsada
    bir kamburla yaşayamaz varlıklarım
    bir şeyler biraz bozulmadı kim anladı?

    neden ben
    neden seni
    neden bizi yoklukta kabullendim
    geçiyor bir çocuk geceden
    kuruyor nefesim dualara

    ben yazmaya hevesli bir şairde değilim
    bir mesleğim olduğunuda biliyorum
    belki beni sevmeyen birinide seviyor olabilirim

    olduğumu düşündüğüme yansıyorsun yoksun
    düşünmeden okuyor
    belkide sevmesini hiç öğrenemeyeceğim..

    önce adını bilmeden okuduğum gördüm

    çiçeğin kokusu değişir mi? ey sevgili
    her şeyi biçimlendiren bir zulüm vucüdumla savaşıyor
    savaşmak zorunda kaldıklarımda ısınıyor suyum
    bir mücadelede sancılar yaşadım


    sonrasında vücudum istediği biçimi almaya başladı
    duanın ne olduğunu öğrendikçe
    bir şeyler benim oluyordu sancılar dindikçe

    anlatmak bir yerde iç dökmekte üşümektir
    hevesin başlangıcı böyle sanıyorum
    bir karşı koyma insanların bakışlarından
    ben insanım
    insan sayılmak istiyorum
    bu başkaldırı itiyor beni

    düşünebiliriz ki, hastalığımın izleri bulunmaz
    içine sızmaya başaramadıklarım yayınlıyor rüyalarımda
    adını taşıyacak sensizlikte
    bir çocuk kadar öykü yazacağım

    çok önemli acımadan ayıklayabilmiş olmam
    savunmasızım karşısında
    benim gözümde değeri ölçülmesede
    gizli saklısı olmadan akıyorum
    bir başkaldırım olmadı hayata
    yazgıya isyanım belkide aşk

    söylemek üç harf dilde
    ya kalp acısındaki gözlerin yaşları
    bir kaç basamak değil
    felek katına çıkmak kadar kutsal bir şey
    çiçeğin kokusu değişir
    çiçeğin kokusu değişirmi? vazonda
    değişmez! diyorsun duydum sesini

    peki o zaman nedir değişen?
    hayatı kabullendim bende seni

    zaman bir ayrılığa vardırır hayatı
    bunlardan kurtulmak başka birşey
    cesaret isteyen bir şey aşk
    bir aykırılığı vardır hayata bedenlere inat

    bir anlamı vardır nefes nefes
    gitme ve gittim der gibidir gelmesi
    görmektir benim için ışığını ay yüzünde
    gitmeye gerek olmayan vakitte gelmektir

    soğuk tabiatlıdır insanda mevsim kadar
    soğukluklar beni hoşuma gitti
    güneşin yakışında fazla yakışınla
    benim davranışlarım değişti
    hoşuma gitti kötü adam demiyor
    yaşamam gerekir engelleyen her neyse


    ama ben olmayayım
    kim olursa olsunda değilim
    niye ben değil
    neden öbürünü seçtide diyemem bakışına
    tersine dönüyor insan dualarda
    verilen örnek yok
    onun ne farklılığı var?

    Cevap Yaz
  • Nuray Çiftçi
    Nuray Çiftçi


    düşünebiliriz ki, hastalığımın izleri bulunmaz
    içine sızmaya başaramadıklarım yayınlıyor rüyalarımda
    adını taşıyacak sensizlikte
    bir çocuk kadar öykü yazacağım
    drin sığ bir ifadede olgunluk buna denir..teşekkürler saygılar yüreğinize sağlık efendim

    Cevap Yaz
  • Yesim Demirci
    Yesim Demirci

    insanın kendi içinde hesaplaşması,kovaları doldurup doldurup boşaltmışsınız sayın çoban.teşekkürler

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (3)

Engin Demirci