Aşk Çilesi-Aşkın Renk'leri-Garip Çoban Sıradışı-Beyaz Şairler Kahvehanesi
----------------------------------------
Aşkı yazma tutkum kendi kaderini kabullenmiş bir karşılaşma.
Bu yeniden doğuş sahnesi hayatta sözcükler rahatsız.
Kendi benliklerinden yoksun olanların incinebilirliğinde bulunmaktan vazgeçiyor sevgi.
Bir sığınaktır aşk.
Keskin ve somut ölümlerimde eşsız sevgili intihar etmiş duygularda.
Bir karşılaştırma yapıyor bu bakış açısı.
Düzeni bozuluyor sevgileri yalnızlığa düşkün akıllarda ölüm içgüdüsü.
Belki bu aşkla kendimi yok etmek de bizi koruma girişimi sevgiliyle.
Bir çığlık aranışında hazırlanmış kimsem.
Felç olmuş halde oturuyorum insanlıktan tamamen uzakta.
Taklit ve yansımada olan saplantılara inat bir yaşam deneyimim.
Başat bir kadın figüründe aşk tutkumu
Duvarda asılı olanlar göçmen sıkıntısı yaşatıyor duygulara.
Tanık olduğumuz çocukluklar bir hüzün kapısı aralıyor.
Hiç bir yere ait olmayanların göçmenliği aşağilanan kaygılarda.
Karşılıksız sana giden aşkta yollar kapalı.
Aşk çelışkisi için söz almış yalnızlık.
Kah hüzünlü, kah keyifli bir yolculuğa davet ediyor görünmez sevgili.
Sızlayacak bir yara gömülü yüreğimde.
Yaşamadan biten karşılıksız hatırlananlar.
Su yüzüne çıkarır birer birer dua aşkı.
Kaçmaktan çok kovalamayı seviyor ruhum.
Dokunulamadığı için tükenmeyende, erişilemediği için sızlatır yüreğimi.
Seni seviyorum ama nasıl? .
İlk aşkımsın diyemem ama ilk kadınımsın.
Dualarımda seni hiç utandırmadı ruh
Ya yanılıyorsan?
Akıtamıyorsan karşılıksız engin vurgunlarını.
Hala aklımdadır her şey.
Yüreğim saklanmış cilvelere inat.
Cümlelerle tarif ettiğim gibi seviyorum ey sevgili.
Bir çok zaman geçtı boşaldı ve bitti karşılıksız duygular kum saatimde.
Aşık olmuştum fısıldarken dualara
delikanli bir ruh çıldırasıya vurdumduymazlığıma
çarptıkça çok derinlerimde kırık kalp.
Gönül aklımı çelmiş aşk lakapları masum aşkımla hoşlukta.
Sensiz olmaz çünkü ölüme adanmış aşk öykün.
Sevilmenin ön şartında sınırlar ortadan kalkıyor dualarla.
Hayal gücünün bu sözü değil ruhundan beslenen ruhumda.
Kapıları sonuna kadar açan gerçeği aşıp bir hakikat inşa ediyor ölümle yaşam arasında
Herhangi bir temanın etrafında dolaşmıyor.
Aksine söylemek istediklerim hayli cesaret istiyor sevgilinin yüzüne çarpıyor aşk.
Karanlıkta bırakılan yanlarına dokunuyor ey sevgili.
Kendi yolculuğumdan yola çıkarak dokunarak unuttuğun yerlerimle hasret gideriyorsun.
Sen dur bir dakika beni yalnız bırak diyorsun duvardaki resmime.
Rüyalar aleminde akıl rehbersiz mekanımdan geçiyor ruhun.
Akıl yoluyla ördüğün duvarlarını yıkarak sınırımı lağvediyor duaların.
İnkarcı bir nitelik dokunulanda gerçeği aşmak.
İnsan sormadan edemiyor.
Belleksiz bir yokluğa varıyorsun.
Kendıne direnemediğinde gerçekliğinin gündelik yaşamın.
Konuş biraz baş başa işgal ettiğin aşk hesaplaşmamla
Aslında bu aşka yeni dememek lazım.
Ne iyi ki bugünde anlamlandırmaya çalışıyor aşk zehrini yudumladıkça ölüm.
Suçlu koltuğuna oturuyor yalnızlık.
Önce zamanla hesaplaşıyor ve özgürleştiriyor kendini aşk.
Yaşadıklarını aktarıyorum ruhumdan.
Hayaller ve rüyalara inat ölümümde dualar gerçek.
Yaşamı bırbirine bağlıyor dört kapım.
Bilinçdışını mekansallaştırıyor aşkı yalnız olanların yüreği.
Kendimi üçüncü bir yerde ne yaşayanlara
ne de ölülere ait olmayan bir yerde bekliyorum ey sevgili.
Dünyalık tenin bir geçitti belki de.
Ruhlarımız birbirine dokunabilme yetisini yeniden inşa ediyor besmelede.
Bir temenniye işaret ediyor zamanın çizmiş olduğu sınırlara adanmış aşk
Aşkta yanılsamam özeleştiride gerçekte akacak.
Tuhaf olan kavramda sevgili.
Alternatif bir yolunu gösteriyor dua.
Amansız bir suçlu gibi acı verici.
İnsanı akılla işbirliği yapıp kendisini ölçecek
yanılsamada mahkum olan sevgi iflah olmaz suçlu.
Empati kurarak zavallığını duyumsatmaya çalışıyor.
Yelkovansız bir saat gibı yüreğım.
Bulunduğum sevgilide mekanına bir saat gibiyim dua dua.
Bulunduğum yüreğe bir aşk arıyorum zamansız.
Sonunda belleksiz bir yokluğa varan zamanda arıyorum yok.
Kısa bir aşk ne ki dilenende erken ölüm sonsuzda hayal oldu sevgilinin yüzü.
Ruhumla barıştı ruhun bir söz hakkı tanıyor.
İleri akan zamanın içinde değilim artık.
Zamanın çıkmaz sokağında oyalanmaya gerek yok.
Kimi zaman çok tatlıdır acı.
Neyin var neyin yok ortaya sürer aklına susmayı öğreten.
Şeytan taşlamaktan öte bir anlam taşır eğlencesi tevhit olanın.
Sonsuza dek yaşar zamanın bilinmez bir girintisinde saklıysa can kuşun.
Bu hiç yok olmuyor dokunmamızı bekliyor sıcacık gülüşler.
Gerçeği geçersiz kılan şeyde ancak sevgisizlik ve unutkanlık olabilir.
Sensiz olmaz çünkü rüyalar.
Yaşam arasında salınıp duruyor hayıflanıp bilinebilir kılınıyor sevgili.
Ölümle yaşam arasında ilham verici akıl.
Yakaza'nın hallerinde dokunuyor sevgili yüzleşmeleri dokunulmamışta.
Pek yakışıyor metanetli hüzünlü bir duruş.
Derin bir iç sızısın
Bir şey eskir iç karanlığına yalnızlık ismini taktın.
Açlığın şaha kalkıyor bir şeyler kırılıyor.
Şafakların çoktan silindi okları saplandıkça çıplak hallerine.
bir duygu ansızın çözüldüğünde öncesiz sonrasız kaybedişini elinden alıyor dualarım.
Acı acı gülümsüyor yanların.
Kendine bakarak, kendini hedef yaparak tazeleniyor geçmişe yüz vermeyen bu tavrında.
Hüzünlü güzelliğin son derece farklı yusuf yüzlü ruhun.
Yiğit ve hamza yürekli özgüvenin kıyısında belleğimin.
Nasılsa yüreğımizde saklı hayattaki aşka duruşun.
Bambaşka boyutlar kazanıyor zamanın ışığında anlamaya çalışıyorum.
İz bırakanda ölmüş olmalı
o kadın sevgiliyi hor görmesi bana anlamsız gelirdi aska
Ama artık acısını duymadığım bir dünyadasın ey sevgili.
Sana imkansızlığımla hesaplaşıyorum.
Sorgulamaya dönüşüyor sensizlık.
Her bıri ses getıriyor zamanın ışığında.
Aralamaya çalışıyorum çocuk gözlerinle bakışından bakmayı deniyorum.
Acımasız bir şimdiki zamam var.
Kaplayarak yayılıyor hoyratça büyüyorsun gecemde incitiyor gözlerimi sırrı ilahin.
Gerçekliğine inanarak yol alıyorum.
İçinden anı kırıntılarını bulup çıkartıyorum dua dua.
Yaşamın boyunca kendine yalan söylediklerin sokuluyor nefesime.
Kimseyle paylaşamadığın,
paylaşamayacağın iç karanlığının hendeklerinde dolaşıyor besmelem.
Bende onlardan biri değilmiyim ey sevgili.
İrfan yolculuğuma iyi ki gelmedin.
Ölüm bir kez yaşanıyor hayatta.
Ben seninle doğmalara can her zaman seninledir dualarım seni anar.
Kalbimin zikrinde gerçek aşka yanıyorum.
Aşkı yarın yaşayacaksın.
Soğuk kış günlerini ısıtacak dualarım.
Zühtü salahında böyle bir hal göremeyeceksin.
İmtihanlarımda kıyamette davacı olmayacak kör, sağır,dilsiz, kötürüm hallerin.
Şahsiyetinde ne varki anlatamıyorum.
Yad edemez saadete layık hallerini kalbim.
Peki sana neden aşk dedim.
Düşkünlüğüm canda canan oluşunda.
Dertlerimin içinde derman diye aranandasın.
Yere göğe sığmıyor tasvirin suphanda arıyorum lisanımsın diye secdede.
Yüreğimin havzasına doluyor nur gibi zülfün.
Arafatta bekliyor ruhun. Ey sevgili kapında vasıfsız bekliyor aşkım.
Esirliğim hür olacak sana kavuşunca besmele besmele.
Elimden gelen dilimde dönenle anlatıyorum askının ahlakını.
Manevi huzur iklimin muteber okunuyor.
Şahit oluyor nur saçan gecelerde dua cümbüşün renk renk.
Dünyadan bir sessin ahiretime.
Şasırtan bir tanışma makamında parlayan yıldızında.
Tüm seslerle gönlüme akıyor duaların.
Derin sevgin idare ediyor kalbimi en mühim tercihsin duada.
Yoruldum öteleri geze geze ötelerine eriştir benide ey sevgili.
Sözüne kanmadım şeytanın gel diyen ateşinde yanıyorum.
Oysa bir hatıra fotoğrafımız bile yok.
Ne demeli şimdi?
Senin duygun kutsal diye başkasına meyl etmedi gönül.
Ellerim titreyerek kalbim küt küt atıyor birazda terleyerek sana ulaşıyor dualarım.
Öyle bir ama'ki içimde bir aşk tarihi yatıyor.
Hayıflanıyor cahilin cesareti sevdam.
Hassas ve sevgi dolu bir araya gelirler mi mümkün mü?
Dualarla nasıl olup da bunca yıl birbirine hep paralel gecmiş gönlümüz.
Nerelerde akşamlamadıki bu gönül.
yoksul ama birbirimizi sevdiğimizi aşkın bin bir hüznünle söylememiz gerek,
öldükten sonra değil.
Nedir bu halin diyen duaların tanıklık ediyor.
Eskidikçe daha da güzelleşiyor sineme sarılanlarla buluşman.
Neyi sevip neyi sevmediklerıne tanıklık ediyor tenler ilk kez buluşuyorcasına.
Ruhum bedenden oynuyor konuk edilişimde.
Neredeyse hemen her gün dualarda
karşılaşmamıza rağmen birbirlerinden habersiz gecikmiş aklıma şaşırıyorum.
Doğru sözün insanı ümitsizliğe düşürdüğu durumlardan biri bu aşk olmalı.
İkide bir dönüp o diyor gönül.
Işık düşmez sokaklarıma çekilen, karanlık bahçelerinde korkusuzca gönül kırılmış.
Anlaşılamamış yada unutulmuş büyük mutluluk.
Gecenin içinden çıkan günümüz alacakaranlığına çıkarılıyor.
Unutamadığım sözlerden biri besmelede.
Uzun zamandan sonra ilk göz ağrısı alışılmamış.
Değerinde ötesinde iç içe geçmiş ince iç bağlılığım tanıktır.
Kurmaca duygular arasında soluk bir düğüm gibi kendini hissettirir.
Tadını bilen bilir aşk çilesinin.
Dostlukların son günüydü düşgücündeki sevgiler.
Umursamayan bir güçle duyarlı
düşünce aşka acı yalnızlığa hayat sözcüklere söz katılmışta dilsiz kaldı.
Bir ruh kimliğinin yaprak dökümünde aramak ve gitmek.
Yeni hayat karşılığında eğreti harflerle kara tahtadan kopyaladığımız sevgi sözcükleri.
Az kafa yormuş dualarla aşkta aşık aranmıyor.
Ah, vah edenlerin hayal aleminde aşkın kahramanları.
Mesele aşk olunca ihanete uğraması duyguların.
İçsel özgürlükte idealite ile gerçeklik arasında moral çatışması.
Aşk bir dış dekor değil gerçek mekan sevgilide.
Şematık ve içi boş bedenlerde sunuluyor canlı bir insan.
İnanılmaz sağduyusu ile direnen sabırlı ve özverili aşkta yerini almış besmelem.
Birbirini açımlayan, birbirini zenginleştiren iki uğrak dualarımız.
Bize özgü bir duygu
birbirine bağlayan birlik ilkesine sahip nefis aşkta izini sürüyor ruhunun.
Çok doldu gururumu okşayanlar döküldükçe dualarıma.
Bizi perdeliyor tüm suçlar.
Biri geldi herkezi her şeyi arkamda bırakarak aldı götürüyor beni.
Bu gece son gecemmiş hasbihalim.
Küçükken büyük derlerdi büyürkende hep küçülen benimle o dedenin sohbetide bitti.
Artık aşkın çilesi doldu var git o gördüğünü ara dedi.
Son demindesin ömrün hala anlamadınmı bu kadar erken ağardı saçın sakalın.
Şimdi git beklenen aşık gelmeyecek
Sana kalan sadece aşk çilesi
y.ed…19:58…07:05:2009… Garip Çoban Sıradışı
__________________
http://www.beyazrenkler.org/forum/showthread.php? p=74331#post74331
Kayıt Tarihi : 8.5.2009 20:05:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Aşk : Sevgi ve fazîlet frekansını Muhammedî kılıştır
Aşk : Zerrelerdeki zuhûrat zevkini meşktir
Aşk : Parmak izi gibi zâtîdir
Aşk : Dâirenin adıdır Çaplar değişik de olsa 360º olduğunu anlayıştır
Aşk : Çapı sıfır olan Akdes Noktasındaki sırr-ı sıfır serüvenidir
Aşk : “ASL”a duyulan sonsuz arzu ve sızısıdır
Aşk : Gönüldeki gölgesizlik güzelliğidir
Aşk : “AN”ın “ZAMAN” oluş şe’eni neş’esini yaşayıştır
Aşk : Yedi cehennemin pişirdiği sekiz cennet aşıdır
Aşk : “HEP”in nişansız “HİÇ”e İlâhî ve fıtrî iltifatıdır
Aşk : Tevhid tavafında, dönendeki niyâz döngüsü ve dönülendeki naz dengesidir
Aşk : Çekirdeğin çevresindekilerin çilesidir
Aşk : Arzuyla alış-veriş ve rızayla gidiş-geliştir..
TÜM YORUMLAR (4)