Aşk bize yasaktı...Gözlerim gözlerinin içinde kaybolurken ne kadar kaçmaya çaıştıysamda, gözlerin sözlerin hep önüme çıktı... Berrak bir yaz gecesinde yıldızlarda, dağ başında yakılmış ateşin alazları arasında.Bir tavernada söylenen hüzünlü şarkılarda. Köhne meyhanelerdeki kadehlerde... Kaçtıkça içime işilyorsun nefes gibi...
Aşk bize yasaktı...Alışmaya çalışıyorduk yoksunluğumuza, kavuşma umudumuz olmasa bile. Hissediyorduk, sevgimizi, hüznümüzü ve bitimsiz aşkımızı...
Aşk bize yasaktı...ellerimiz avuçlarımız arasında ısınmasada, gözlerimiz gözlerimizin içinde kaybolmasada. Dudaklarımız ürkek ve titrek buseler alamasada..Dizine uzanıp mehtap seyrdilemesede ve omuzuna yaslanıp ağlarken kokunla sakinleşilmesede...
Hani yokken bie var olmak denir ya; işte sen O sun benim için...
30.08.2010
saat: 13.30
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Aşkın yolunu kesmişse haramiler, istesende yaşamak, yakalamak zor aşkı sevdayı. İşte tüm kavgalar aşkı yaşamanın özgürlüğünün kavgası değil mi bir bakıma .. Kutlarım dizelerin.
Aşk bize yasaktı...Alışmaya çalışıyorduk yoksunluğumuza, kavuşma umudumuz olmasa bile. Hissediyorduk, sevgimizi, hüznümüzü ve bitimsiz aşkımızı...
Duygulu,içten,akıcı ve harika çalışması için şair yüreği kutlarım.Kaleminiz hiç susmasın.Saygı,sevgi,selamlarımla.
Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta