AŞK BENDE, ALEV ALEV (Ocak Yanıyordu)

Mehmet Cemal Saydam
76

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

AŞK BENDE, ALEV ALEV (Ocak Yanıyordu)

'Mensur Şiirlerimden...'

Yanan bir odunla ısındım zemheri ayında.
Bir bedendi ısınan ve bir can!
Gerisi yalan.
Yüreğim, hep üşüyordu sevgican...
...
.....

Üşüyen yüreğim, gözlerinin âleviyle ısındı... Üşüyen yüreğim ve titreyen bedenim, seninle yandı.
Ve inan bu yangın, dünyamı sardı...
...

Yüreğimin yangınıyla yaktım dünyamı. Ve her yer, yanar oldu.
Dağ, tepe, nehir, ova... Varlık adına her ne varsa, her şey yanıyordu.
Yüreğim yandıkça, dünyam da yanıyordu sevgican! Dünyam da yanıyordu! ...
...
.....

Alıp götüremezsem de buralardan, sevmiştim seni.
Bu toprakların huzuru, Harran’ın suyu sevdiği kadar.
Acılı yüreklerin kandan bıkması, çatlamış toprakların yağmuru araması kadar...
...
.....

Aşk; aramaktı Diclecan! ...
...

Aramak ve bulmak... Aramak ve buluşmak...
...

Biz, birbirimiz bulmuştuk... Ötekiler yalan!
İnan ki yalan!
Allah adına yalan! Peygamber adına yalan! ...
...
.....

Aramak ve bulmak... Aramak ve buluşmak...
Güneşle ay gibi. Çiçekle yaprak gibi.
Yağmuru arayan, Harran gibi...
...
.....

Aşkta, pazarlık olmazdı Diclecan…
Seni, pazarlıksız ve katkısızca sevdim…
Aşkta, pazarlık olur mu?
Birini severken, onun karşılığında bir şey istemek olur mu? İstenirse, bunun adı; “aşk” olur mu? ...
...

Ve sevdim...
...

Seni, dünyalarca sevdim... Dünyayı yakarcasına sevdim…
Efsanevi terbiyemin, bir sadık yolcusuyum ki, söz verdiğim yoldan, diken dokulu, cam kırıklarıyla dolu olsa da, cayamadım...
Bil ki, yanan yürek soğumuyor Diclecan!
Kokun sinmiş ki her bir yana, ne yapsam kurtulamadım.
...

Ne yana dönsem, sana kilitliyim…
Her yerde bakışların, her yanda damla-damla içime akışları.
Ekmek kadar, su kadar sana ihtiyacım var ki, kendimi sonsuza kadar, hep sana sakladım...
...
…..

Ve bilirim ki, sen de sevdin.
Âlev ateş yüreğimle sevildim...
...

Seni, alıp getirememiştim oralardan...
Alıp getiremediğim içindir ki, âlev topu yüreğimi, Meram akşamlarının karanlığında, Konya’dan Van’a doğru gönderdim.
...

Yıldızlar, küsüvermişti bana.
Şahap Yıldızı, öfkeliydi. “Bir yürek ateşinin gölgesinde kalamam “diye, sitem ediyordu gökyüzünde.
Kuduruyordu yıldızlar denizinde.
Aldırmadım…
“Küserse, küssün! ” dedim.
Yıldızım olup kaysa da dert değil… Selâmımı bile kestim…
...
…..

Haberin, göçmen kuşların kanatlarında geldi.
Bayrak bayrak, sancak sancaktı renkleri…
“Dağlara haykırmışsın.” dediler. Ve isyan etmişsin âleme..
Demişsin ki; “SEVDİM! ...”
...

Acılıydım…
Yoksul mahallelerin, zengin yürekli seveni olsam da, seni çekip alamamıştım bulunduğun mekânlardan.
...

Azınlığımın değil, çoğunluğumun özü, yüreğimin yarısı, bu toprakların kartal bakışlı kızısın.
Sen; Van’da bir efsane güzel, Doğu’nun yıldızısın!
...
.....

Acım dinmedi. Ateş sönmedi kurban... Ve yüreğim yandıkça, dünya da yandı Diclecan!
Ve bil ki, o gün bu gündür, soğuk yüzü görmedi, soğuğu tanımadı Meram! ...

Mehmet Cemal Saydam
Kayıt Tarihi : 10.7.2010 15:06:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Mehmet Cemal Saydam