1963 DE BAŞLADI HAYAT YOLCULUĞUM.
Sen hiç aşık oldun mu?
Sevdin mi sonunu düşünmeden?
Hiç umursamadığın yüzüne,
Günlerce taramadığın saçına,
Aldırış etmediğin aynaya,
Birden ihtiyaç duydun mu?
Sen yüreğinin derinlerinden,
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
gönlünüze saglık çok güzel bir anlatım...
Sevmek birine aşkla bakmak nasıl bir seydir bilirim..
Aşkla bakıpta hep aşık kalamamak nedir onuda bilirim..
Aşkla bakıpta yitirmek nasıl bir duygudur onuda tattım..
kaleminize saglık,gönlünüzden akan sözyaşlarınada...
Neydi o günler...pantolonu yatağın altına koyardık ütülensin diye...Aşk başka şey canım. Tebrikler..
Recep Uslu
Adnan bu yazdıkların,son yazdıkların hani
haddim olmadan şöyle diyeyimm
çok güzel..
TAMAMI DA GÜZEL AMA FİNAL HARİKA OLMUŞ.
YÜREĞİNİZE SAĞLIK SN YILMAZ.
Sevda anahtarını düşünmeden,
Bir başkasına uzattın mı?
Sen en iyisi bir daha sor kendine?
Birisine hiç aşkla baktın mı?
.................güzeldi be! valla güzeldi ....tebrikler üstad....:))))
Aşık olsaydı sevdayı tanırdı. Değil mi? Kutlarım. yazan yüreğiniz dert görmesin.
yüreğiniz bir aşkı ne kadar güzel tarif etmiş insan kendinden geçiyor tebrikler
Sen hiç aşık oldun mu?
Sevdin mi sonunu düşünmeden?
Hiç umursamadığın yüzüne,
Günlerce taramadığın saçına,
Aldırış etmediğin aynaya,
Birden ihtiyaç duydun mu?
Sen yüreğinin derinlerinden,
Avuçlarında sımsıkı tuttuğun,
Sadece senin sandığın,
Sevda anahtarını düşünmeden,
Bir başkasına uzattın mı?
Sen en iyisi bir daha sor kendine?
Birisine hiç aşkla baktın mı?
aşık olmıyan varmıdır acaba dedim kendi kendime.....
aşk denince durmalı bir ayağının yerden kesildiğidir gözlerin kör olduğu aklın uçup bir yerlere gittiği mantığın durduğu .....adı aşk tır rengi kırmızı
kanamalar bu yüzdendir yürekte kızıl......
aşktan ziyade sevmek ve saygı duymak gerekir asıl olan.......ama önce aşk yaşanmalıki....asıl sevmeyi idrak etmeli......
güzel bir şiir okudum aşk la ve şiirle kalın....
müzeyyen başkır
Bu şiir ile ilgili 8 tane yorum bulunmakta