Aşk Ayrılık Hiçlik Dönüşümlerinin Sayfa ...

Ayşe Uçar
312

ŞİİR


14

TAKİPÇİ

Aşk Ayrılık Hiçlik Dönüşümlerinin Sayfa Araları

aşk dediğin
ağzı birbirine kitlenmiş zincirler gibi tutku
sihirli dokunuşu her ömrün kallavi yolunda
çığır açan

ne kadar umursamaz olursan ol
o gelir bulur seni

önce kanatlanır kalbin ruhunun şaşkın bakışlarında
sonra renklenir birden yaşam çiçeğinin her yaprağı
yemekten içmekten kesilir için dışın kıpır kıpır
oturur dalarsın enginlere düşünür düşünür
aynalarda kendi yansımana anlamsızca
gülümsersin

gerçeği örter göz kapakların hedefin yolun şaşmaz
aşk yıldırım gibi düşer sevda yurduna kalbinin ritmi hızlı vurur
mutluluk yağmurlarının sellerinin önünde
kuru gazeller gibi akarsın
hayallerin rüyaların
içine

erişilmez bir umutla dayanılmaz bir istekle
kuşanırsın aşk libasını vurursun kendini
sevdanın kapılarını hiçbir zincir tutamaz
hiçbir engel ket vuramaz
akarsın çağlayanlar gibi
gürül gürül
şırıl şırıl

ketum bir sancıdır artık dilinde vuslat

aşk böyledir işte
kum denizlerinin içinde yuvarlanıp avuçlarından
akan kum selinin içine düşürdüğün sürekli arayıp arayıp da
bulamadığın bulup da boynuna iliştiremediğin
bir inci dizimi gibi

zamanla oflar yorulursun tükenir tükenmeyen enerjin
aşk savaşır seninle savaştıkça büyür büyüdükçe keskinleşir kılıcı
korkularla şüphelerle sürekli sınanır
ruhun kalbin

umut etme
kesinlikle kaybeden olursun
kalbin inatlaşsa da gözyaşlarına teslim olur emeklerin
ayrılık var ya o çatal dilli kızıl engerek işte
ağulu bir sancı sızılı bir yumruk gibi
gelir oturur göğsüne

önce daralırsın sonra nefes alamaz
günlerce sürünür aklın yitirdiğin kalbinin peşinden

sonra
mum gibi yavaş yavaş erirsin kendi dibine
şarkılara şiirlere türkülere sıkı sıkı tutunursun
ve aylarca yıllarca kendi içinde kendinle yaşar
kendi içinde suskunluğunla ölürsün

feryatlarının çığ gibi katlanır gölgesinde boğulur nefesin

sonsuz bir yara izinde kabuklaşan özleme acı acı bakıp iç çekersin
olsun yine de olsun nereden gelecekse gelsin
razı bu gönül

hasret dinsin içimin yangını son bulsun dersin
karnında midende uçuşan o çılgın kelebekleri özlersin
sonra naçar kalıp kırgın kalbine sarılıp sarılıp
yaranın en çukur yerinden öpersin

arzuların dingin tutkun körelmiş olarak
yeni harpten çıkmış yorgun bir savaşçı gibi
önündeki çakıl taşlarını tekmeleye tekmeleye
sırtında azığın umut ve umutsuzluğunla birlikte
yalnızlıkla yoluna devam edersin

kalbin yara bere göz göz delik içinde
kronikleşti işte hasretin üstelik iğnesi ilacı da yok
içi sökülen bir oyuncak gibi terkedildin köşelere
atıl zamanların kuytusuna

............


3003202508:14

Ayşe Uçar
Kayıt Tarihi : 11.9.2025 12:42:00
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!