Beni unutan sen misin?
Bir küçücük gökkuşağı altında
Namert dalgalar yalarken gözlerini
Ve ben senin gözlerinde kaybolurken
Beni boğan sen misin Ey sevgili?
Beni uzaklaştırırken kendinden
Nasıl ettiysen senden oldum ben
Bu yeni benliğim benzemiyordu hiçbir şeye
Ve sen benzemiyordun başka bir yüze
Şimdi yağmur yağıyor sevgime
Sen sevgini sattın alemi insana
Benim sevgimi kurban ettin yoluna
Sevin! Artık defler bekler seni dünyada
Karanlık gündüzün parlak güneşiydin
Ama çıkmaya korkar oldum karşına
Bir ağaç buldum girdim gölgesinin altına
Sen bana hiç yer vermedinki gönül bağında
Gönül çorak, kıraç, boş bir tarladır
Sen ne ekersen onu verir sana
Gün geçtikçe miras gibi parçalanır
Sevgini kim çalarsa yüreğinden
Dolar gönül diyarında bir mesken daha
Gidiyor gönlüm bedenimden başka aleme
Büyüdü sığmadı kainat denilen sahteliğe
Arıyor mutlak sevgiyi giriyor şekilden şekile
Mavi bir rüyaydı gördüğüm ulaşamadım gerçeğe
Seni bekliyorum ey aşk oturdum köşeme
Kilitledim kapıyı açmıyorum hiç kimseye
Bir not bıraktım kalbime halimi anlasınlar diye
Bu zincirli kapı ancak açılır aşk anahtarı ile
Yer gök ağlıyor halime yardım et biçarelerin çaresi
Şu çamurdan olma ademden doğma ruhsuz ete
Ey aşk senin önünde çöküyor işte kainat alemi
Senin için yarattı tanrı cenneti de cehennemi de
Üç kağıtçı insanlar beni yine bana sattılar
Meğer ne cilalıymış benim insanlığım
Yeniden satmalarına rağmen temiz sandım
Ve şimdi yine yalnızım beni bana bıraktılar
Karanlık bir ses geliyor yerin dibinden
“Sen mi arıyordun aşkı Ey adem? ”
Yak kendini acıyla demlendikçe demlen
En sonunda başlar gerçek aşk hikayen
Sebahattin Yücel
02.05.2012
Saat 19.22
Kayıt Tarihi : 2.5.2012 19:33:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!