Aşk'a Yakılmış Starliçye Kınası

Gece silah sesleriyle uyanırdı aşk
Kurşun kadar küçülmüştü cephanelerde
O ezik askerlerin sevgililerine dair
Sıkılıyordu köşelerde
Üstümüze üstümüze

Bu aşk diyordu bütün geceler
Soğuk bir akşamüstü
Gökyüzünün üstünde aşkın tüyleri
Patlak verip düşüyordu düşleri
Kucaklayıp depoya doldurdu sahipsizler
Şöyle diyordu aşk böyle
Konuşuluyordu ileri geri

Ve karşılık yeryüzünün altlarından
Aşka dair
Dağlar
Ve sular kaynayarak
Bu aşk diyordu
Tanrının gözyaşları
Damla damla yağdı üstümüze
Ve önümüzde hesap kitap
Aşkı tutturduk üç aşağı beş yukarı

Hangi kuytuda değdi bize
Erosun sahte okları
İstanbul diyorum belki de Paris ya da aşkcity

Vurulmuşuz meğer kalbimizin köşesinden
Akıyor kanlar paçamıza
Ve aşkın meyvesi büyüyor paçamda
Bir uzun servi kaplıyor ayaklarımı
Bahçede yalnız bir sevda
Evvelsi gün de bir kuş pislemişti kafama
Talih konacakmış anladığım kadarıyla
Ve lotodan çıktın karşıma
Küçük çocukların ellerinde kinder sürpriz
Ve dondurmalarda bedava
Oyuncağına da yapmışlar
Ve derin derin dondurmuşlar da
Üşür dedim çıkarın
3 yaş altı çocuklar da yutar seni
Tutuşun sıkıca eteklerimden
Yıldız kaysın üstümüzden
Gidelim bu kayıp şehirden
Ve kulaklarımızda çığlıklar
Zaman Kıyamet vakti
Bir o kadar masum ve köşelerde sefil
Çok geçmeden üflüyor İsrafil
Tanrının dışkısıyla bulanıyoruz
Bütün bu olanlar buna kefil

Talih kuşumsun benim
Tutkudur bu kırdı kanatlarını
Başka hayata uçuyoruz
Kapatmayın kapılarımızı
Biz ebabil kuşlarıyız çırptık kanatlarımızı

Saat başı cıvıldar
Söyleriz aşka dair şarkılar
Her şey merhabayla başlar

Merhaba aşkcity ben Sitare
Bu da güzel kuş Starliçye

Murat Güler