Önce bir sızı hissedersin,
İner ciğerlerine burnunun deliklerinden.
Doldurur getirebildiği kadar,
Taşıyabildiği nefes kütlesini.
Kokusu yok,ve ya her şeyin kokusu onda.
Rengi suyun rengi,berrak,
Toplanmış doğallığında binlerce gökkuşağı,
İçindedir o nefes kütlesinin,her zerresinde.
Bazen sabah rüzgarındadır,
Bir de yaz akşamlarının meltem esintisinde.
Süzülür saatlerce ardı arkası kesilmez,
Nefes nefese kalırsın ama ölmezsin.
Çektikçe için ferahlar,bir daha dersin,
Gözlerinden yaş gelene kadar hissedersin.
Sonra iki damla yaş düşer yere,
Baktığında gördüğüne anlam veremezsin.
Kendini bilemezsin,
Tanıyamazsın hiç bir yerini bu şehrin.
Aslında düşen yaş damlaları,
İki değil,dört damladır.
İki tanesi yere,diğer iki tanesi ise,
Yüreğine damlamıştır,çok geç anlarsın.
Anladığında ise çoktandır,
İliklerine kadar sırıl sıklamsın.
Kayıt Tarihi : 4.7.2006 09:52:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
şefik aydemir
TÜM YORUMLAR (1)