Senin bahtın ölümün hesapsız sevgisinin uçurumundan geri döndü. Aşkın kulla ne ilgisi var. Ölüm de bir aşk değil mi? Kimin için bunca üzgünlük. Önemli olan bundan sonraki kısımda köyümüze tekrar dönmek? Seninle o köyün mezarcısı ve aşk arayıcısının arasındaki fark ne olabilir ki. Sen o köyün mezarcısı yağmur yağarken nasılda aşkı kaybettin. Benim gibi yüzyıl sonra kimseye dönme! Elbette üzgünlük ve üzgün olmamak arasında gelgitlerin oldu bugün. Aşk bugün ulu camide gözyaşı döküyordu. Tanrıya mı, sana mı bilinmezdi. Bir adım daha yaklaştım Tanrıya. Tanrının topraklarına. İşitmeyen bilemez bakmayan göremez tatmayan anlamaz. Kardeşliğin aşkla ne ilgisi var. Sevdiğimizden vazgeçmek de bir aşk değil mi? Aşk deyince hep terk edilmek mi gerek. Terk eden de aşık değil mi? Aşk hiçliğin ötesinde her şeyi bırakmaktır. Bugün seni bırakıyorum. Ekmeği, suyu bıraktığım gibi seni de bırakıyorum. Sözlerim acıtmıyor acıtan aşkın güldeki dikeni değil mi? Gül acıtır mı hiç sözler gibi. Gülle sözlerin arasındaki o bağ senin zamanında açılamadığın sözlerin olamaz mı? Tıpkı güller gibi. Cümleler de geç açılıyorsa zamanda. Bu hesabı şimdi nasıl kapatacağız. Aşk duygusu kimin şekerli çayında karıştırılmakta bugün. Aşk yedi kat göğün ve yedi kat yerin altından çıkmış bir şey mi? Ben şimdi kimi yazıyorum. Aşkı mı seni mi? Ben aşkın özgürleşmesi taraftarıyım. Özgürlük ise aşkın kehanetini gerçekleştirmekte. Hayat aşkın hiçbir tarafından sana ulaşamadı. Bunun için kimseyi suçlayamazsın. Çünkü aşkla hep farklı yolları seçtin. Bu yüzden de aşkla yolların hiç kesişmedi. İyi dinle madem ki benimle değilsin aşkla hiç değilsin. Aşksızlıkla uzun zaman beraber olacağın kesin. Beni hiç sorma aşkın sonsuzluğuna ulaşmak niyetindeyim. Hakikatlerin unutulmadığı bir şehre doğru yolmak almaktayım. Sen de bir hakikattin. Aşkın da bir hakikatti. Kendimizle ilgili hikayelerin yeni adı aşk! Uyusan unutacaksın. Bedenin görmesi duyması tutması işitmesinin değiştiği o aşk. Hz. Musa'nın Firavundan kaçışı. Aslında Hz.Musa kaçmıyordu Firavun kaçtığını sanıyordu. İnsan hiç aşktan kaçar mı? Firavun kendini kandırıyordu. Aslında firavunu boğan su değildi. Aşksızlığıydı. Hz. Musa'yı kurtaran da aşkıydı. Hz.Musa'yı kurtaran Firavunu boğan aynı su değil miydi? Birini boğarken diğerini hayatta koyuyordu. Birimizi mutlu ederken diğerini mutsuz eden de aynı aşk değil miydi? Şimdi sonuç kısmına geçtik. Senin için iyi dilekler dilemem gerek belki. Ama ikimizin arasındaki aşk değil ki. Aşk bir tercih meselesi. Ve sen kendi yolunu başkasıyla çizerek firavunu boğan sudan geçtin. Şimdi sıra bende. İkimiz de artık o suyu yalnız geçeceğiz. Hakikatteki aşk bizden çoktan geçti. Biz ikinci turuz. Ve bir daha hiçbir zaman denizin ayrıldıktan sonra birbirine kavuştuğu gibi biz hiçbir zaman birbirimize kavuşamayacağız. Aşk gerçek, su gerçek ve bizde gerçektik. Gerçeğin içindeki aşkla yüzümü temizledim. Ve sabaha sureti ben olmayan bir aşkta uyanacağım.
Andıkça
Ne zaman seni düşünsem içim ürperir,
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta