Bir garip hikayeydi işte!
Sonsuzluğa kalkan geminin güvertesinde, hiçliğe el sallıyordum.
Sen, şimdiki zamanın güzelliğinde saçlarını topluyordun bembeyaz ellerinle.
Yoksul yüreğim denizin metcezirlerine özenip, kendi kabartılarında dingin sahillerine dalga dalga vuruyordu.
Rotası belli olan yolun avuntularında şekil bulan neşe kaynağıydı gözlerine baktığım her an.
Aşkın ritüellerine kurban edilecektim belki de o gün.
Tüm yolcuların gözleri üzerimde, sana olan aşkımı sınıyorlardı meraklı gözlerle.
Belki de sen, alnıma yazılmış kaderdin aşka dair.
Tüm şairler senin güzelliğine yazıyordu şiirlerini.
Ama ben, sadece gözlerinin büyüsüne kapılmıştım.
Gözlerimi gözlerinden alamıyordum.
Adeta gözlerinin içinde kanıyordu yüreğim.
Ne kadar zaman geçti aradan, vardigimiz köhne limanda senden izler aradım ama yoktun.
Bir hayalmiydin, aşka dair düşlerde.
Şimdi gülümsemeleri ve güneş renkli saçlarını betimliyorum hayallerimde göğe bakıp.
Yaz gecelerinin yıldızlı güzelliğinde karanlığın ufkuna hayalini koyup, kutluyorum bu aşkı, bir sahil kasabasında ay denize aşkını sınarken yakamozlarda.
Ben, şimdi zaman mefhumundan uzak yaşıyorum.
Ben, senin hayalini ışık hızına ulaşıp yıldızlara taşıyorum.
Kayıt Tarihi : 28.5.2024 20:37:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!