Aşk Şiiri - Serhat Güneri

Serhat Güneri
94

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Aşk

Gündüzün mahpesi olur akşam,
Bir an çöker gündüzün üstüne,
Karanlıklar dolar, gecenin üstüne,
Güneşi örter bir karanlık,
Batmaya başlamıştır gün,
Dünya sessizliğe bürünür,
Akşamla biter gün,
Günün bütün yorgunluğu biter akşamla,
İnsan hayatı gibidir başlayan gün,
Doğup, büyür, olgunlaşıp ölür,
Akşam, yorgunluğuyla bekler ayakta,
Bir sessizlik, bir sensizlik çöker üstüme,
Sevgiliye özlem başlar ruhumda,
Özlemin yakar canımı,
Sensin yorgunluğum Sevgili,
Yorgunluğun çöker üstüme,
Senin kokunu alırım burnumda,
Sen geldin zannederim,
Koşarım hemen kapıya,
Seni bekler gözlerim,
Akşam karanlığında,
Sevdanı ilmek ilmek işlemişim kalbime,
Seni seviyorum Ey Sevgili,
Senle elele tutuşurken İstanbul sokaklarında,
Gizli gizli utanarak sevişirdik Ey Sevgili,
Bazen sarılırdık, doyamazdık,
Bazen elele dolaşırdık caddelerde,
Heyecan doluyduk her zaman,
Sürekli bir yenilik peşindeydik,
Ey sevgili senle olmak başkaydı,
Herşey seninleydi,
Herşey senle güzeldi,
Hani denizin kenarında otururken,
Senle izlerdik mehtabı,
Hani başını yaslayışın vardı omzuma,
Sana kıyamazdım, başın ağrır diye,
Kımıldamazdım adeta,
Senle sohbetleşirdik,
Bazen gizlice bakardım yüzüne,
Acaba tebessümünü görebilirmiyim diye,
Benim için kutsaldın Sevgili,
Dokunamazdım tenine,
Çünkü seven sevdiğine dokunamaz ki,
Dokunsam belki bir yeri acır,
Dayanamazdım bir yerinin acımasına Sevgili,
Yorulurduk yürümekten akşama kadar,
Bazen bir kafede otururduk,
Dinlemek düşerdi payımıza,
Dinlenmenin yanında bir de çay,
Yorgunluğumuz demlenirdi çayla,
Tekrar canlanır gibi olurduk,
Hatırlarmısın Ey Sevgili,
Hani küsüşümüzü, kıskançlıklarımızı,
Sana seni seviyorum desem,
Küserdin bana hemen,
Yoksa başkalarını da mı seviyorsun,
Ben sorardım neden,
Çünkü “En çok” demedin derdin, Sevgili,
En çok seni seviyorum deyiverirdim,
Sonra bir şey daha eksik derdin,
Neymiş derdim “çok çok çok”,
Sonra eklerdim “çook çook” sevdiğimi söylemeyi,
Aşıktık birbirimize Ey Sevgili,
Aşkın kutsallığıydı bizi saran,
Birbirimizi içimizde saklasak diye başlardık,
Acaba nasıl olur derdik,
İçimize saklasak hiç ayrılmasak,
Birbirimizin içinde olsak,
Benim içimde sen, senin içinde ben,
Yani bir olsak, bir sen bir ben,
Başka nasıl olur diye düşünürdük,
Ayrı kalmaya dayanamazdık,
Bir çözüm bulmalıydık,
Aşka bir çare bulunabilirmiydi : Heyhat!!
Zordu aşık olmak,
Zordu birbirinden ayrı kalmak,
Yusufu anlar olmuştuk,
Züleyhayı konuşur olmuştuk,
Aşkımız kutsaldı bizim için,
Mecnun’u Leyla’yı ardından sıralardık,
Hangisine daha yakın diye konuşurduk,
Ayrılık o kadar acıydı ki,
Dayanılmaz hal alıyordu Sevgili,
Senden ayrı düşünmek bile zûl geliyordu,
Sevgili uzakları yakın da edemiyorduk,
Bir türlü kopamayışlarımız,
Birbirimizden ayrılıp, tekrar hemen kavuşmamız,
Ne kadar da kutsaldı Ey Sevgili,
Uzaklaştığımız anda hemen gözyaşları,
Beliriverirdi gözlerimizde aşkın gözyaşları,
Yaş değildi Sevgili, sanki ateşti,
Söndüremiyordu yüreğimizdeki acıyı,
Aktıkça daha çok yanıyorduk,
Nasıl bir aşktı böyle Ey Sevgili,
Hem seni yakıyordu, hem beni,
Kutsal aşkımız, kutsal sevdamız,
Benle sen Ey Sevgili,
Aşık ve Maşuğun aşkıydı bu,
Dillere destan değildi ama,
Dünyada kutsaldı bu aşk,
Bir de Sevgili birbirimize kavuşacağımız anlar,
Ölümsüzleşirdi bizimle,
Ayrılıklardan sonra bir araya gelişimiz vardı senle,
Kalpler hızlanır, kanımız yerinde durmazdı,
Acaba ölecek miyim kaygısı vardı,
Ulaşacağım mı derken, kalbimiz yerinden çıkardı,
Heyecanlı bekleyişler,
Sanki kavuşamayacakmış gibi,
Her seferinde aynı şey olurdu hep,
Kalpler bir güvercin gibi uçup gidecekmiş gibi,
O aradaki dakikalar, saatler yıllar gibi geçerdi,
Geçmek bilmeyen saniyeler vardı Sevgili,
Nasıl bir heyecandı ki titrerdi vücudumuz,
Yerimizde duramazdık etrafı izlerdi gözlerimiz,
Acaba O mu, Şu mu, geldi mi diye,
Sürekli gözler yolları yoklardı,
Hele saniyelerin ölümsüzleştiği anlar vardı,
Kavuşma anı, ne de kutsal bir an,
Sanki kavuşamayacağız gibi gelirdi aradaki mesafe,
Birbirimize koşardık, heyecanlarımız zirvede,
Sarılırdık birbirimize, kokularımızı almaya çalışırdık,
Çünkü öyle inanmıştık aşkımıza,
Aşkımız vücudumuza farklı kokular sunuyordu,
Ben senin kokuna,
Sen de benim kokuma odaklanırdın,
Nefeslerimizde birbirimizin kokuları olurdu,
İçimize çekerdik kokularımızı,
Hiç ayrılmak istemezdik Ey Sevgili,
Kokuların güzelliği baş döndürücüydü,
Aşk kokularımız, bir nebze de olsa,
Ateşimize bir su serpiverirdi,
Biraz hafiflerdi acımız,
Biraz sakinleştirirdi bizi,
Kendimizi bulurduk,
Kendimiz olurduk,
Herşey seninle güzeldi Ey Sevgili,
Herşey seninle özeldi,
Ne kadar yazsam bitiremem;
Aşkımızın kutsallığını,
Hangi kaleme el atsam,
Tükeniveriyor aşkımızın kutsallığından,
Harap olup, bitap düşüyor,
Kelama sığamam diyor Ey Sevgili,
Ne kaleme, ne kelama sığdıramam bu aşkı, diyor,
Aşkımızın kutsallığına o kadar inanmış ki,
Acaba ben de aşık olabilir miyim? diye düşünmekte,
Aşkımızın azizliğine, kutsallığına kelimeler kifayetsiz,
Aşkımızın güzelliği nefesimiz oldu Sevgili,
Hayat bulduk aşkımızla,
Kutsallaştık sevdamızla,
Bir olduk, tam olduk,
Aşkımıza aşık olduk,
Sevgili her an, her dem,
Seninleyim ve senleyim,
Sadece bu hayatta değil,
İki cihanda da, senle beraberim,
Ey Sevgili kısacası;
Aşığınım ben senin…

Serhat Güneri
Kayıt Tarihi : 11.2.2024 03:17:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Yusuf’un Züleyha’ya olan aşkıdır.

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Serhat Güneri