On sekiz bin alem benim emrimde
Emir, ferman bende söz bende bende
Bütün mahlukatın gözü yerimde
Garptan şarka kadar iz bende bende
Alev saldım nice nice ellere
Bülbülü yandırdım gonca güllere
Mecnun benim için düştü çöllere
Yürekleri yakan köz bende bende
Mahmut Hüdai'ye (k. s) ciğer sattırdım
Veysel Karani'ye sürü güttürdüm
Ferhat'a dağları dümdüz ettirdim
Güç kuvvet marifet feyz bende bende
Vahşi'nin (r. a) gözünde yaşı sel ettim
Yılanın zehrini şeker bal ettim
Nemrut ateşini gonca gül ettim
Bütün bu sırları çöz bende bende
Alnına yazılmış nur yazı gibi
Mahlukatın Hakka niyazı gibi
Hazreti Ali'nin (r. a) namazı gibi
Görülmemiş lezzet haz bende bende
Ahmet'ler uğruma destanlar yazar
Fuzuli, Baki'ler mısralar dizer
Kimi dağdan aşar çölleri gezer
Endam, işve, cilve, naz bende bende
Kayıt Tarihi : 11.12.2019 14:37:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Ahmet İşleyen](https://www.antoloji.com/i/siir/2019/12/11/ask-3597.jpg)
Son kıt'adaki bahsi geçen naz meselesi de ayrı bir izah konusu. Zira bir kulun Rabbine karşı asla naza işveye hakkı yoktur! Bir gedaya düşen ancak Kur'an ve sünnette belirtilen kudsi düsturlarla kulluk adabına riayet edip rıza-i ilahiye nail olmaktır vesselam!
Hayırlı çalışmalar.
TÜM YORUMLAR (1)