Her şey kaybolan bir gelecekten kalmaydı
Buzlu camların ardında oynayan çocukları seyretmek
İçinde çoğalan hüzünle oynadığı tek oyunuydu
Yoksul sevinçlerin dahi cimrilik kokan devamsızlığında
En derininde unutulmuş tomurcukların zincirlerini kıran
İntihar cazibeli beton duvarlar arasında
Gözyaşlarının denizinde yüzdürdüğü
Gazete kâğıdından turkuaza boyalı gemisiydi
Gözlerinin vatandaşlığında çıkarılmış tebessüm
Yüreğinin kan revan sökülmesi işkencesinde
Unutulmuş bir çiçeğin keşfiydi
Gazete kâğıdından turkuaza boyalı gemisi
Kemirgen prangaları çürütemiyordu bu direnişi
Cellât poyrazları kendi çaresizliğine hoyratlanırken
Her cinifritliklerinde daha acımasız geliyorlardı üstüne
Bir gazete kâğıdı ve bir minik çocuk yüreğiydi
Yalan dünyanın söndürmeye yetmediği bu ateş
Adı ise gözlerinin ferinde kıvılcımlanan gökkuşağı
Adı yüzyıllar boyunca tükenmişliğin
Derin karanlıklarında yaralı
Adı aç, sahipsiz, hatırlanmak istenmeyen
Kör bıçaklarla, paslı beyinlerle
Bölünmüşlüğü yırtan tek kardelen
Adı asiturkuaz…
Kuraklaşan çıkarların üzerine vurulmuş bahane sürgüler
Kendince bir feryadı çığlık çığlığa bastırıyordu
Gülmek bile yasakken ağlamak bir cinayetti
Bayram sabahlarının tarifsiz coşkusu çok uzaktaydı
“Psiko” ile başlayan kelimelerle örtüştürülmek
Minik yüreğine biçilmiş en yakışıksız şilteydi
Bu paranoyak kompozisyonların silsilesinde
Bu köhne dağarcığa iskan; korku,öfke,panik
Yalnızlığa sürgün edilmişlik arasında
Tırnaklarıyla hayata tutunabilen tek gerekçeydi
Gerekçesine sığdırdığı dünyasıydı
Sığındığı dünyasına bal yapan arısıydı
Tükenmişliğin kefaletiydi…
Zaman,mekan yok...
Mesut AğlamışKayıt Tarihi : 23.2.2009 15:44:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
8 yaşındaki bir çocuğun öyküsü...
TÜM YORUMLAR (2)