Bir adın kaldı senden geriye. Sen gittin, her şey gerçekçiliğini yitirdi. Yokluğunda boynunu büktü güller. Laleler, menekşelerde sensiz şimdi. Bastığın yerleri bir görebilsem, her kum zerresine adını yazıp, aşk diye, sevda diye, yalnız senin adın diye gönlüme basardım…
Fani sevmelere ve yalan aşklara inat, seni bitimsiz bir sevdayla seveceğim sevgili… İnsan görmeden sever mi? Seviyor işte... Bir adın kalmıştı geriye, ona sevdalandım. Adın adım oldu, canım yoluna feda oldu, bas geç diye üstüne...
Yokluğunun varlığı bitsin istiyorum artık! Ağır geliyor sensizlik... Öyle ki, içimde yanan ateşin rengi siyaha döndü. Evet doğru! Sadece cehennem alevleri siyahtır. Sende bilesin ki ey sevgili; ayrılığın cehennem bana, vuslatın cennet. O halde cennet hicran olur sensiz, yarım kalır mutluluklar, aydınlanmaz geceler...
Ardından gözyaşı dökenlerin var şimdi sevgili... Adını tablolara değil yüreğimize kazısaydık. Gelişinin bin bahara bedel olduğunu anlayabilseydik keşke. Bir sevimlik aşkımız kalmıştı, onu da yalancı baharların bir esişlik melteminde yitirdik. Oysa en çok seni özlemeliydik. Ama değil mi ki sen aşkın en güzel örneğini miras bıraktın bize…
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta