Asırlara meydan okuyan şehir;
Güzelliği baş döndüren hala genç kız mısın?
İstanbul, sen hiç yaşlanmaz mısın.
Taş surlar sarmış ince belini,
Hapsetmiş hep içine sevdiklerini.
Sende hapis olmak var,
Suçum seni sevmek olsun
Yargıç sen ol,zindan sen
Cezam müebbet olsun.
Kıyamet kıymasın sana,
Her yer yıkılsın da, sen hep burda kalsana.
Öbür dünyada beni cennet yerine sana koysunlar
Seni istemeyenler cehennem olsunlar.
Zamana yenik düşmeyen tek şehir sensin,
Kimbilir kimler geçti şu geçtiğim yoldan,
Hangi padişah bakmadı ki Topkapı Sarayı'ndan.
Beyoğlu'nda kahkahamı unutmuşum gülerken
Eyüp'te gözyaşımı ezanını dinlerken.
İstanbul, üzerinde yaşamayan millet var mıdır?
Haramın, helalin, günahın, sevabın
Yedi zirvesi yaşanır yedi tepeli şehirde,
Yedi renk vardır sende.
Fatih'in kara çarşaf giymiş
Güzelliğin gizliymiş,
Kadıköy'de renk cümbüşü yaşanmış
Çirkinliğin güzelmiş.
Gülhane Parkı'ndan başka bir yer var mıdır acaba?
Bakınca boğaza tüm dertlerini unutturan,
Aynı zamanda, gezince sonbaharda
Başına bin bir dert toplayan.
(27 Mart 2006)
Ahmet Cihat UysalKayıt Tarihi : 23.4.2006 18:26:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!