Ravnakı sırrından muzdarip olan kim varsa
Ki onlar nasıl nasıl bahtiyar olmuşlarsa
Elmastan incilerden yaldızlı yüreklerdi
Bilirim onlar bir gün elbet geleceklerdi!
Sarmaşık menekşeler sarmaşık gönül nasıl?
Yıllarca biz hasrete hasret bize muttasıl
Suretinden fırtınalar kopuyorsa ince
Çılgın dalgalar ardında ufuk belirince
Rüyalardan gerçeğe çıkmak bir gün engine
Anla oğlum anla davullar dengi dengine!
Ümidin azmin emelin niyazın nerede
Bu zulmeti yakacak o pervazın nerede!
Ki bahtiyar olmak belki bu gün belki yarın
Tadı yok tuzu yok saadeti yok bu diyarın!
Bu hicran yurdunda olmuşsam hasrete teşne
Zindan zindan içinde toprak ne ateş ne?
Hazandan bahardan kalanlar hep mi müstağrip
Ölmezcesine yaşıyorlar billahi ne garip!
İstemem ne aşiyan ne bir ceren sadası
Sonra aynalarda ömrün beyhude hülyası!
Sabaha uyanır da güller her şamdan karanlık
Bir nihayet vardır bir nihayet o da bir anlık
Nazarın var yüzüm topraklara düşer neden?
Ne hicrandır beni ezelden beri kahreden!
Akıl yontulmaz kendince aranır durur da
Sonra nabzından dağlara taşlara vurur da
Kendine tükenir zaman vuslatı bekleriz
Kavuşmak mı belki... Ancak Allah kerim deriz...
Kayıt Tarihi : 4.12.2016 01:15:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!