“Asım’ın nesli diyordum ya nesilmiş gerçek,
İşte çiğnetmedi namusunu çiğnetmeyecek! ”
Yüz yılın başlarında Türk gençliğine bu coşkun duygularla seslenen Akif ne kadar içten, ne kadar da inanç doluydu gençliğe…
Ülke bir kan deryasına dönmüş, toz, duman kasırgaları, kara bulutlar kaplamıştı aziz vatanı. Ülkenin her kıyısında her bucağında bir cephe açılmış, on beşinde fidanlar ”Hey on beşli on beşli /Tokat yolları taşlı/On beşliler gidiyor / Kızların gözü yaşlı” türküleri ile cepheye sevk edilir olmuştu. Ne acıdır ki ağıt olan bu türkü ile şimdilerde oynanıyor, göbekler atılıyor. Çocuk yaştaki bu yiğitler ana eliyle kınalanıp kınalanıp bayramlık koçlar misali gümbür gümbür gittiler ölüme. Bu ülke için, vatan namus, için…
Akif haklıydı. Bu nesil, ecdadına layık, şanlı mazisine layık, Mehmetçik adına layık, her şeyden fazla ”insanlığına” layık kutlu bir nesildi. Kimisi daha lise sıralarındayken gönüllü olmuştu, şahadete; kimisi Tıbbiye talebesiyken. Vatanı candan aziz bilmişler, o yar için serden geçmişlerdi. Onlar düşünmeden canlarını verdiler vatana, vatan can buldu o yiğitlerin kanlarıyla.
Aradan bir asır geçti, vatan aynı vatan, mazi aynı mazi, millet aynı millet ama? ... Nesil acaba aynı nitelikte bir nesil mi?
Cevap acı; ama gerçek: Hayır!
Bu halk içinde bize gülen var.
Ko gülen gülsün, Hak bizim olsun,
Gaafil ne bilsin,Hakk'ı seven var.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta