Kal diyemedim yine,
istiyordum oysa hem de deliler gibi...
Sus dedim yüreğime,
Kalmak buysa, bir an önce bu sevdadan gitmeli...
Serzenişim aldatmasın yüreğini,
İsyanımın kıblesini ben dahi çözemedim.
Sevda çizdirdim kaleme kâğıda hükmedip,
Üzerinde bir dem dahi gezemedim.
Yitirilmiş salaş zamanlara mıydı
Dinmek bilmez öfkem.
Yoksa aşkın kendisi zaten
Zamansızlıklara mı sitem...
Elin adına yangın yeri dediği,
Bizde cevapsız sualler silsilesi...
Belki de;
Bir türlü üzerinden yürümeyi beceremediğim
O, hep legal dümdüz çizgi
Asılsız serzenişlerin yasaklı kıblesi...
Sen;
Kalemi kâğıda, kâğıdı şehvete düğümleyen
Şehveti vicdanla yoğurup,
Her daim sinemi öğünleyen...
Boş ver, kim ne derse desin,
Bir yudum sevdayla, aşk kırıntılarını harmanla
İnciraltı' nda mehtaba nazır gamla,
Bırak bir akşamın suretinde beklesin...
Sana diyemedim yine,
seviyordum oysa hem de deliler gibi...
Sus dedim yüreğime,
Aşk dedikleri, bir akşam suretinde mey ise,
İzmir'in hatırına,
Yazılamayanların son satırına,
bir buse kondurup, bir kaç dem olsun içmeli...
Kayıt Tarihi : 10.8.2009 09:42:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Taraklı Ajans, Antoloji.com, Edebiyat.org ve Edebiyat.com gibi haber ve şiir sitelerinin editörlerinden Emel ÇETİN'in ilk kitabı ' Asılsız Serzenişlerin Yasaklı Kıblesi', Kitap Atelyesi Yayınevi' nden bu gün itibariyle yayınlanmaya başlamış ve satışa sunulmuştur... Çoğu şiirinin doğuşundan büyüyüşüne tanık olduğum bu eserin üzerindeki emeğin pahası biçilemez... Gururluyum, Emel ÇETİN gibi bir şairin yamacında olduğum için... Emel ÇETİN zamane şairi değildir, zamansızlıktan gelen bir şairdir! Okuduğunuzda farkı görmeniz zor olmayacak... 'Sevgili Emel, şiirlerindeki lirik akışa ve iç ses uyumuna bayılıyorum; ince hüzünler kıyısında gezinmen de cabası.. Pişmiş, olgunlaşmış bunlar.. Niye bir kitabın yok; var da ben mi bilmiyorum? Sevgiyle yaşa hep.. ' demişti Üstad Yusuf Hayaloğlu, vefatından bir kaç ay önceki bir mesajında.. Keşke ömrü vefa etseydi de bu günleride görseydi dediğimiz büyük üstadımız YUSUF HAYALOĞLU hocamızı da '' kalbimizde yeri dolmayacak bir boşlukla çok zamansız bıraktın bizi üstad '' diyerek rahmetle anıyoruz.. Bizi kitap konusunda desteklediğin ve yüreklendirdiğin için minnet borçluyuz sana... O adı konulmamış bir sevdanın eseri; '' ASILSIZ SERZENİŞLERİN YASAKLI KIBLESİ '' Yıllara meydan okuyarak biriktirdi kelimeleri sevda yüklü yüreğinde... Ve şimdi bütün meyvelerini serdi önünüze... Şimdi sıra sizde lütfen sanatçıya destek olalım ki meyve vermeye devam edebilsin edebiyle... http://www.kitapatelyesi.com/index.php? link=urun_goster&&urun_id=250 Saygılarımla Emine YILMAZ
uğradığım sayfanızda
bu güzel çalışmanızla karşılaştım.
tebrikler.
Yaşayacaklarınız
yaşadıklarınızdan
daha renkli
daha hareketli
daha bereketli
geçmesi temennsi ile
doğum gününüzü tebrik ediyor
sağlık mutluluk ve başarı dolu bir ömür
Yüce Rabbimden niyaz ediyorum
İsyanımın kıblesini ben dahi çözemedim...
Sevda çizdirdim kaleme kağıda hükmedip,
Üzerinde bir dem dahi gezemedim...
Çok güzel bir şiir.
Samimi duygularını kaleme alan şaire tebrikler.
Mustafa Yiğit
Aşk dedikleri, bir akşam suretinde mey ise,
İzmir'in hatırına,
Yazılamayanların son satırına,
bir buse kondurup, bir kaç dem olsun içmeli...
İçten şiirinizi beğeniyle okudum; kutlarım; iyi ki varsınız... Antolojime... Sevgiyle kalın...
seviyordum oysa, hem de deliler gibi...
Sus dedim yüreğime,
Aşk dedikleri, bir akşam suretinde mey ise,
İzmir'in hatırına,
Yazılamayanların son satırına,
bir buse kondurup, bir kaç dem olsun içmeli...
işte şair yüreğinin farkı bu olsa gerek. hissedilen ,hissettiren,yazabilen ...saygılar yazan kaleme....
TÜM YORUMLAR (11)