Kimlik kartımda her ne kadar doğum yeri Arapdede yazıyorsa da siz ona inanmayın. Babamla annemin söylediklerine göre ben, Elmalı Köyü’nde doğmuşum. Resmi belgelerdeki yanlışlık onların işgüzarlığındanmış. Bu işe bunca yıl alışmama rağmen gün gelir babama kızdığım olur.
Kimliğime dahi yazılmayan Elmalı’yı çok az hatırlıyorum. Dört yaşındaki çocuğun anısı ne ola ki? Derenin kıyısındaki köy evi, bahçedeki armut ağacı, yolun karşı yakasındaki “rahmetli babaannemin yaptırdığı” çeşme, Hasan Amcaların evi, cami ve merdivenlerinde şiir okuduğum okul. Onlar da hayal meyal şeyler.
Komşunun kümesinden yumurta çalmak, başkasının ağacından meyve aşırmak hırsızlıktan bile sayılmaz köy yerinde. Asıl suç, komşunun tavuğuna kışt demektir. Fakat bu sayılmayan suçlar, galiba bizim insanımızın yapısında mayayı oluşturuyor. Aynı çizgide ısrar profesyonelleştiriveriyor büyüklerimizi. Bir yarıştır başlıyor günlük hayatta. Esnafın gramdan, müşterinin paradan çalması; işverenin ücretten, işçinin zamandan çalması…
On dakika önce köy yoluna sapan minibüsün içinde bunları düşünüyordum. Birden gözlerimin önüne yine o eski köy yaşantısı geliverdi. Kışın çamurda ilerleyemeyen öküz arabası, yağmur altında bekleşen çocuklar, kadının asıldığı yularlar, adamın sopayı olanca gücüyle vuruşu ve yerlerinden kıpırdayamayan hayvanlar.
Saati mi şaşırdı bu hıyar?
Gerçi hiç saati olmadı ama
En azından birine sorar.
Cebimde bir lira desen yok,
Okumaktan zevk aldım. Kaleminizi kutluyorum Çetin Bey. Öykülere devam edin bence.
hikaye bir su gibi akıyordu..keşke akmaya devam etseydi.. zira üslubunuz, roman yazmaya can atıyor.. elbette bunun bir sabır ve çok çalışma gerektirdiğini gözden uzak etmemek gerekir..
biraz karakter tahilili, tasvirlerde de biraz ayrıntı..böylece şiirden hikayeye, hikayeden romana uzanan bir başarı çizgisi izlemiş oluruz..
neden olmasın..
baki selam ve muhabbetle.
Sn. Özdemir
Okurken zevk veren sürükleyici bir yazıydı. Kutlarım gönülden. 10
Günler geçiyor, şehirde her zamanki ekmek kavgası. Aktörler sahnede, roller ezberlenmiş. Süflörlere gerek yok. Herkes konuşuyor, herkes inanıyor; herkes konuşuyor, kimse inanmıyor.
Yan yazılmış bir sekiz kadar sevgiler...
Âlimoğlu
Sevgili dost öyküydü yaşamdı anlamdı ..
Ayrıca şive telaffuzu ayrıntısına inerek gerçek sesleri çıkartmışsın... Ben şimdilik bunu yapmıyorum ya da yapamıyorum ..
Bu ayrı bir tad katmış...
KUTLARIM .... SEVGİLER....
Bu şiir ile ilgili 14 tane yorum bulunmakta