Gece yarısından sonra,
Ayak sesleri ve gölgeler.
Uzun, taş döşeli yoldan,
Avluya yürümekteler...
Karanlıkta seçilmiyor yüzleri,
Lakin kim oldukları belli...
Beyaz elbiseli, yakasız gömlekli olan; Asılacak Adam,
Yanındaki siyah cüppeli de imam.
Elinde karar dosyası arkadan yürüyor savcı,
Bir gardiyan var yanında, bir de infazcı...
Ölümün sessiz çığlığı çöktü geceye ince ince,
Derman kalmadı adamın dizinde yağlı ipi görünce...
Asılacak adam çıktı dar ağacına, demeden bir şey
-Varsa diyeciğin söyle! Dediler,
Bu diyeciğin son şey...
Asılacak adam halsiz,uykusuz ve bitkindi,
Fersiz gözlerle son kez baktı,ve irkildi...
Dedi; -Suçum ne? ne yaptım? bilemedim vallahi!
Beni bu dar ağacına getiren takdir-i ilahi.
Hakkınızı helal edin,her şeyi bilir Allah,
İşte benim son sözüm; La ilahe illallah...
Bu kelam ile hepsi donup kaldılar,
Fakat emir böyle idi,adamı orada astılar.
Kahramanmaraş/05.04.2011
Kemal BölükbaşıKayıt Tarihi : 22.4.2014 19:05:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)