Ne mavi Gök,ne altın Kum ne de yeşil tepelerden;
Ne Akasya,ne Ihlamur,ne Erguvan ne Gül’lerden…
Gölgesinde dinlendiğim ağaçların yeşilinden,
Ne Lodos’tan,ne Poyraz’dan,ne de günün Seher’inden…
Ne Mehtab’ın,ne Gurub’un Yıldızın parlaklığından;
Hava’nın güzelliğinden,Kumsalın sıcaklığından..
Ne güzelim Ninnilerden,ne Mani,ne Türkülerden;
Ne sevgilinin hayali, ne de içli Şarkılardan…
Seyrine doyum olmayan Denizin pırıltısından,
Ne de hayat’ın kaynağı Güneş’in ışıltısından…
Ne yıllarboyu yandığın gönlünün tek Güzel’inden,
Ne de salınarak geçen imrendiğin Gelin’inden…
Ne ışıl-ışıl Derenin, ne Koy’un sükûnetinden;
Ne Çeşme şırıltısından,ne suyun serinliğinden…
Teselli bulmuyor gönül,Bahar’ın ılık Yel’inden;
Ne şakrak kuş seslerinden,ne sıcak Yaz Güneşi’nden…
Köhneleşmiş yüreğime hiçbiri umut olmuyor! .
Yanında sen yokken GÜL’ÜM,bu beden huzur bulmuyor! ..
Cemalettin,anla artık! . Saydıkların tükeniştir;
Dostları burda bırakıp,ASIL DOST’UNA DÖNÜŞTÜR! ..
ERDEK-10.05.2012
Mehmet Cemalettin BayhanKayıt Tarihi : 9.5.2012 17:53:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!