On sekiz bin âlemi aşk ateşiyle yakar.
Âşıkların nurları, karanlıklara çakar.
Fezalar ötesine huzmesiyle yayılır.
Muhabbetin habbesi, yüreklerde bayılır.
İnancı İbrahim'le narı nura çevirir.
Musa'nın direnciyle Firavun'u devirir.
Erenler kervanıyla uzağı yakın eder.
Süleyman'ın çağıyla Belkıs tahtına gider.
Ateşleri köz eyler, geceleri gündüz eyler.
Âşıkların nurları, zirveleri düz eyler.
Ferhat'ın feryadıyla Karadağları deler.
Şirin'in şöhretiyle türküleri besteler.
Kerem'in közleriyle aşk çırasını yakar.
Aslı'nın asaletiyle Vareden'e bakar.
Hallac-ı Mansur gibi darağacına çıkar.
İbrahim Ethem gibi taç ile tahtı yıkar.
Bir Mevlevi tarzıyla tefekkürle raks eder.
Sakarya kıyısında Yunuslayın akseder.
Âlemlerin Rabbine leylü Nehar hamdeder.
Âşıkların nurları, hedefine tam gider.
Âlemlere Rahmetle Yesrip'te hendek kazar.
Hatem-ül Enbiya'yla Mekke'de tarih yazar.
Şüheda ruhlarıyla ufukta olur nazar.
Meleklerle yarışı Âdem babaya uzar.
Nuh-İ Nebiden beri deryaya yelken açar.
Şer şirkin şirretinden tevhit bağına kaçar.
Ali Esedullah'la Hayber fethinde coşar.
Fatıma anamızla Ehli Beyit'te yaşar.
Kenan da Yusuf ile kör kuyulardan taşar.
Âşıkların nurları, Züheyha'yı da açar.
Yunus nebi misali balıklarla yarışır.
Şahı Nakşibendî'yle maveraya karışır.
Kelamı kadim olup rabbiyle hitaplaşır.
Buhari, Müslim olup hadisle kitaplaşır.
Kays'ı Mecnun eyleyip ıssız çöle saldırır.
Kara kuru Leyla'ya yüreğini aldırır.
Sabırdan çarık giyer belaya göğüs gerer.
Abdulkadir Ceylani yüce makama erer.
Fuzuli, Baki, Nedim gazeli kalbi bürür.
Âşıkların nurları, deniz üstünde yürür.
Muhammed İkbal ile şiirde bülbülleşir.
Şah Cihan'a aşkıyla Taç Mahal'de gülleşir.
Köroğlu'nun derdiyle Ayvaz'la dertleşir.
Malazgirt Ovası'nda Alparslanla mertleşir.
Şeyh Şamil'in şahsında kafkas'da kartallaşır.
İçer aşk badesini Pir Sultan abdallaşır.
Gönül gözü açılır "Sadık yar" Veysel'leşir.
Aşka düşer İstanbul muhabbette selleşir.
Ulubatlı Hasan'la surlarda bayraklaşır.
Âşıkların nurları, karalarda aklaşır.
Şehriyar'ın şevkiyle Şeyh Sadi gizem açar.
Bostan ve Gülistan'la acem bağına uçar.
Eser aşkın rüzgârı bulutlar şiir saçar.
Hakkın âşıklarını Yaradan koymaz naçar.
Süleyman Çelebi'de Mevlit ikramı sunar.
Kanatlanınca ruhlar Medine'ye de konar.
Âşıkların nurları, dikeni Gülşen eder.
Âşıkların nurları, gönülü pek şen eder.
Âşıkların nurları, insanı ihsan eder.
Âşıkların nurları, yüreği vicdan eder.
13.09.2008
Taha Tarık TORUN
AY AKAR ÂŞIKLARIN AŞKINA
"Yeraltından, yerüstünden"
Kayıt Tarihi : 30.7.2015 12:02:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
O nur değil midir onsekizbin alemi kendine hayran eden. Aşıkların nurları ebedi ve ezeli bitmeyen sevda.
![Tarık Torun](https://www.antoloji.com/i/siir/2015/07/30/asiklarin-nurlari.jpg)
saygılarımla
TÜM YORUMLAR (2)