Selviler arasında şırıl-şırıl akardı
Turnalar ötüşürdü, aşıklar çeşmesi’n de...
Taşa çarpan suları gönle neşe katardı
Aşıklar buluşurdu, aşıklar çeşmesi’n de...
Bir yudum da soğurdu, yüreğin yakıntısı
Ömre ömür katardı suyunun akıntısı
Gönüllerden taşınca, sevdanın takıntısı
Cana can karışırdı aşıklar çeşmesin de
Uzaklardan bakışan gözlerin buluştuğu,
Heyecandan titreyen, ellerin tutuştuğu
Vuslatını bekleyen dillerin konuştuğu
Sevenler görüşürdü, aşıklar çeşmesin de
Yanık yürekler ile, can suyundan içenler
Sevdanın köprüsünden,korku ile geçenler
Feleğin sillesiyle,ayrılığı seçenler
Sarılıp ağlaşırdı,aşıklar çeşmesin de
Bazen muhabbet cemi kurulurdu orada
Hal-hatır dilekleri, sorulurdu orada
Sohbetin zirvesine, varılırdı orada
Yürekler tokuşurdu, aşıklar çeşmesinde
3 Mart spor kulübü, Erzurum’a giderken
Yemyeşil bahçesin de mola vermiştik erken
Rıfat Öğrek konuşup, futbolcular gülerken
Herkes şakalaşırdı, aşıklar çeşmesinde
Ne ölümsüz aşk kaldı, ne de eski sevdalar
Güzellikler kayboldu,umutsuzdur ferdalar
Susuz kalmış açmıyor, mis kokulu verdalar.
Bülbüller ah döşürdü, aşıklar çeşmesin de
Yıllar sonra uğradım, karşılayan olmadı
Baktım suyu kurumuş, selamım da almadı
Esir etti anılar, tuttu geri salmadı
Beni gama düşürdü, aşıklar çeşmesin de
Şimdi buluşma yeri, şatafatlı kafeler
O günlerden bihaber, çekiliyor kafalar
DEĞİRMENCİ ayarsız, terazide kefeler
Yüreğine taş ördü, aşıklar çeşmesin de
Kayıt Tarihi : 11.1.2022 00:16:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!