Bir sual sorayım ozan kardeşim
Hemen hazır cevap sözün varmıdır
Çaldığın saz bağlamamı curamı
Gümbür gümbür divan sazın varmıdır...... Aşık GÜRKANİ
 
Aşk bu dünyanın ölçüleriyle açıklanamaz sevgili. O ilkel bir acıdır, yaban bir ağrıdır. Gelir  ve içimizdeki o çok eski bir şeye dokunur. Sonra bir perde açılır ve yolculuk başlar. Bu yolculukta artık para, tarifeler, beklentiler, randevular, taksitler, iş, anneler ve korkular yoktur. Aşkın kendi gerçekliği vardır sevgili. İnsan bir başka ışığa teslim olur...  
Aşkta yarın yoktur sevgili. Zaman ileri doğru değil, içeri, yüreklere, derinlere doğru işlemeye başlar, bilgeleşir. Hiç bilmediği sezgileriyle buluşur. Yükü çok ağırdır, kendiyle buluşmuştur. Hem dışındadır dünyanın, hem de ortasında.
Hindistan'da Ganj Nehri'nin kıyısında yakılan yoksul adamın hissettikleri de onunladır, yitirdikleri de... Newyork'ta, bir sokakta, o kartondan kulübesinde yaşayan kadının çıplak yalnızlığı da. Her şey onunladır, ona emanettir sanki, ama o, çıldırtıcı bir yalnızlık içindedir yine de...
Aşkın kültürlü olmakla, bilgili olmakla da ilgisi yoktur sevgili, kanımıza karışan ilkel acı, o yaban ağrıyla hiçbir kitabın yazmadığı hakikatlere daha yakınızdır, inan...
Kim demişti hatırlamıyorum, aşk varlığın değil, yokluğun acısıdır diye. Belki de bu yüzden ilk gençliğimde, o yoğun aşık olduğum yıllarda, gözüme uyku girmez, dudağımda bir ıslıkla bütün gece şehri, o karanlık, o hüzünlü sokakları dolaşır, insanları uykularından uyandırmak isterdim. Uyanıp, içimde derin bir sızıyla uyanan o derin sancının acısına ortak olsunlar diye...
Aşk çok eski bir şeydir sevgili. Onun içinden o çileli çocukluğumuz geçer. Sevdiğimiz insanların çocuklukları da... Oradan üvey anneler, eksik babalar, parasız yatılılar geçer. Ve sonra aşk bütün bunları alır, daha da eskilere gider, hep o ilkel acıya, o yaban ağrıya...
Devamını Oku
Aşkta yarın yoktur sevgili. Zaman ileri doğru değil, içeri, yüreklere, derinlere doğru işlemeye başlar, bilgeleşir. Hiç bilmediği sezgileriyle buluşur. Yükü çok ağırdır, kendiyle buluşmuştur. Hem dışındadır dünyanın, hem de ortasında.
Hindistan'da Ganj Nehri'nin kıyısında yakılan yoksul adamın hissettikleri de onunladır, yitirdikleri de... Newyork'ta, bir sokakta, o kartondan kulübesinde yaşayan kadının çıplak yalnızlığı da. Her şey onunladır, ona emanettir sanki, ama o, çıldırtıcı bir yalnızlık içindedir yine de...
Aşkın kültürlü olmakla, bilgili olmakla da ilgisi yoktur sevgili, kanımıza karışan ilkel acı, o yaban ağrıyla hiçbir kitabın yazmadığı hakikatlere daha yakınızdır, inan...
Kim demişti hatırlamıyorum, aşk varlığın değil, yokluğun acısıdır diye. Belki de bu yüzden ilk gençliğimde, o yoğun aşık olduğum yıllarda, gözüme uyku girmez, dudağımda bir ıslıkla bütün gece şehri, o karanlık, o hüzünlü sokakları dolaşır, insanları uykularından uyandırmak isterdim. Uyanıp, içimde derin bir sızıyla uyanan o derin sancının acısına ortak olsunlar diye...
Aşk çok eski bir şeydir sevgili. Onun içinden o çileli çocukluğumuz geçer. Sevdiğimiz insanların çocuklukları da... Oradan üvey anneler, eksik babalar, parasız yatılılar geçer. Ve sonra aşk bütün bunları alır, daha da eskilere gider, hep o ilkel acıya, o yaban ağrıya...




Çok güzel ya, yüreğinize sağlık, tebrikler:))
Selam ve saygılar kardeşime...
Selam gönül dostu,
Ozanım belli ki, bir imtihandan geçmişsin
Atılan incileri tartıp,fiat biçmişsin
Onların değerlerini hakkıyla vermişsin
Sazının diliyle gönülleri feth etmişsin
Değerli iki ozanımı da gönülden kutluyor,saygılar sunuyorum.Tebrikler...
kıymetli kalem arkadaşlarıma tebrik ve sevgilerimle..
Bu güzel atışmayı bir de sazlı sözlü dinlemek ve kaybolan güzel geleneklerimizin serin gölgesinde keyiften dört köşe olmak isterdim ama buna da şükür deyip biüyük bir zevkle okudum atışmanızı. Gölülünüze zenginlik sazınıza esnewklik ve dilininize tatlılık dilerim.
Büyük keyifle okudum.
Her iki gönül dostumu kutluyorum
Saygılar
Ne desek az gelir ozanım.
Selamlarımla...
Hoş Olmuş Saygılar Sevgiler
Atışma harika olmuş ozanlarım aynı kafiye kullanılsaydı daha iyi olurdu diye düşünüyorum bir atışmada birlikte yapalım olurmu saygılarımla
MÜKEMMEL BİR ATIŞMA. HER İKİ OZANIMI DA KUTLUYOR SAYGILAR SUNUYORUM...
Bazen 'güzelleme' ile 'atışma'yı karıştırıyoruz. İşte gerçek atışma bu. Sorulu cevaplı. Bunun dozu daha da yükseltilebilir. Sıkıştırmak, söz söyleyemez hale getirmek, mat etmek.
Bunlar âşıklık diyarının geleneğidir. Sonunda kucaklaşma, gerekirse el öperek alın öperek ayrılma.
Yani had bilme ve had bildirme burada öğretilir. Yahut 'haddi aşmama' burada öğrenilir.
Çok başarılı bulduğum bu atışma, bizlere atışırken dahi dostluk köprüleri kurulacağının güzel bir örneğini sunuyor. Her iki ozanı da kutluyor ve kucaklıyorum.
Bu şiir ile ilgili 55 tane yorum bulunmakta