1.1.1. Doğumu ve Ailesi
Âşık Battal Ummanî Erden 7 Mayıs 1950 yılında Sivas’ın Divriği İlçesinde dünyaya
gelmiştir. Âşık Battal Ummanî Erden’in sülalesi, Sivas Divriği ahalisinden, Derviş
Ali Ağa oğulları, Erden sülalesinden gelmektedir. Âşığın ailesi mürşit kapısı olarak
da adlandırılan, Avuçen Alevî Ocağına bağlıdır. Dedesi Sivas yöresinin tanınmış âşık
ve zâkirlerinden olan Kara Donlu Can Baba torunlarından Derviş Ali’dir. Babası
Hasan Erden, annesi ise İnsaf Erden hanımdır. Âşık Ummanî ailenin dördüncü
çocuğudur. Âşığın Haydar, Hatice, Hatun ve Havva adında dört kardeşi
bulunmaktadır. Haydar, Hatice ve Hatun isimli kardeşleri kendisinden yaşça
büyüktür. Havva isimli kardeşi ise, kendisinden yaşça küçüktür.
1.1.2. Babası ve Annesi
Âşık Battal Ummanî Erden’in babası Hasan Erden, Sivas Divriği Demir Çelik
Madenlerinde çalışan bir maden işçisidir. Annesi, Haydar Karataş kızı İnsaf
Erden’dir. Âşık Ummani, Sivas Divriği’nde bulundukları sırada, çok küçük yaşlarda
iken, 1955 yılında babasını bir maden kazasında kaybetmiştir.
Babasının ölümü aileyi derinden etkilemiştir. Yoksulluk ve fakirlikle mücadele
etmek zorunda kalan annesi İnsaf Erden, eşinin ölümü üzerine çocukları ile tek
başına kalmıştır. Bu sebeple İnsaf Hanım, Sivas Divriği’nden göç etme kararı alarak,
çocukları ile beraber Divriği Çamsıkı Obası, Çakır Ağa köyüne dönmüştür. Annesi
10
akrabalarının yardımları ile çocuklarını burada büyütmüştür. Âşık Ummanî her
fırsatta annesini çok sevdiğini belirtir. Babasının ölümünden sonra annesine daha
fazla bağlandığını ve kendi üzerinde anne hakkının çok olduğunu ifade etmiştir. Âşık
Ummanî’nin gurbete çıkması, evliliği, meslek sahibi olması, işe girmesi gibi
hayatının pek çok kırılma döneminde annesi İnsaf Hanım’ın etkisi büyüktür. İnsaf
Erden 1993 yılında ölmüştür.
1.1.3. Çocukluğu
Âşık Battal Ummanî Erden yoksul ve fakir bir çocukluk dönemi geçirmiştir.
Babasının ölümünden sonra altı yaşında çalışmaya başlamıştır. Bu sırada ablası
Hatice evlenmiş ve İstanbul’a gitmiştir. Aynı yıl abisi Haydar da İstanbul’a gitmiştir.
Âşık Ummanî annesi, ablası ve kız kardeşi ile tek başına kalmıştır. Çalışmak için
annesinden de ayrılmak zorunda kalan Âşık Ummanî, Divriği Şahin Köyünde
annesinin akrabası olan Şahin Polat isimli akrabalarının yanına kendisine saz
alınmak şartıyla kuzu çobanı olarak gönderilmiştir. Kendisine bir cura ve dilli düdük
alınan Âşık Ummanî, ilk mesleği olan çobanlığa altı yaşında iken tek başına
başlamıştır. Âşık Ummanî babasını çok erken yaşta kaybetmesi üzerine çocukluk
döneminde, duygusal olarak kendi üzerinde çok derin etkiler bırakmıştır. Âşık
Ummanî, babası için sürekli ağladığını ve çok duygusal bir çocuk dönemi geçirdiğini
belirtmiştir.
1.1.4. Eğitimi
Âşık Battal Ummanî Erden ilkokul mezunudur. İlköğrenimine, altı yaşında öğretmen
olan dayısı Mustafa Polat’ın yanında okula resmi kayıt yaptırmadan başlamıştır. Âşık
Ummanî çalışmak zorunda olduğu için, resmi olarak okula daha sonra yazılmıştır.
Bir yandan dayısından okuma yazma öğrenen Âşık Ummanî, bir yandan da ailesine
bakmak için çobanlık mesleğine devam etmiştir. Âşık Ummanî eğitim gördüğü
yıllarda dayısının evinde kalmıştır.
Dayısının evinde kaldığı sırada akrabaları olan Sadık Polat efendiden deyiş ve
düvazimamları önce yazıyla sonra da çalarak öğrenmiştir. Ayrıca Yedi ilmi (Ladin
ilmi, Cavidan ilmi, Mâna ilmi, Marifet ilmi, Edep ilmi, Sabır ilmi, Simâ ilmi) Dört
kapı kırk makamı, Hacı Bektaş Veli’yi, seksen bin gaip erenleri, doksan bin Rum
11
erenlerini, yüz bin Horasan pirlerini Sadık Polat Efendiden öğrenmiştir. Âşık
Ummanî ilim deryası olarak belirtmiş olduğu, Sadık Polat efendiden on iki yaşına
kadar manevi ders almıştır.
1.1.5. Mesleği
Âşık Battal Ummanî Erden’in yukarıda da belirtildiği üzere ilk mesleği çobanlıktır.
Çok küçük yaşta çobanlık mesleğine başlayan Âşık Ummanî, sekiz yıl boyunca
Şahin Köy ve Kaygusuz Köylerinde dayılarının hayvanlarına çobanlık yapmıştır.
Âşık Ummanî, çobanlık mesleğini Kaygusuz Köyünde çobanlık yaparken yirmi
koyununu kurtların parçalaması üzerine çobanlık mesleğini o yıl bırakmıştır.
Âşık Ummanî 1963 yılında İstanbul’daki gurbet dönemlerinde, bir süre kahveci
çıraklığı yapmıştır. Daha sonra ilerleyen yaşlarında bir süre pek çok sanatçının
yanında ve plak şirketlerinde sazcı olarak çalışmıştır. Âşık Ummanî’nin asıl mesleği
marangozluk, torna ve tesviyedir. Uzun yıllar, resmi olarak, Devlet Çelik Divriği
Madenleri İtfaiyesinde torna ve tesviyeci olarak çalışmıştır. 1995 yılında Devlet
Çelik Divriği Madenleri İtfaiyesinden emekli olmuştur.
1.1.6. Askerliği
Âşık Battal Ummanî Erden 1970 yılında, üçüncü tertip olarak, İzmir Bornova Topçu
Bataryası bölüğünde askerliğe başlamıştır. Usta birliğini Keşan 4. Tümen Bando
Bölüğünde yapmıştır. Âşık Ummani askerlik döneminde de müzikle ilgilenmiştir.
Bando bölüğünde olması dolayısıyla klarnet, bateri, trombon, saksafon ve tenor
saksafon gibi müzik aletlerini askerlik döneminde çalmıştır. İki yıl askerlik yapmış
olan Âşık Ummanî, 1972 yılında Keşan 4. Tümen Bando Bölüğünden terhis
olmuştur.
1.1.7. Evliliği
Âşık Battal Ummanî Erden askerden döndükten sonra, annesinin ısrarı üzerine
evlenmeye karar vermiştir. 1975 yılında, Sivas Divriği’nde dayı tarafından akrabaları
olan, Battal Kızı Satı Erden ile 24 yaşında evlenmiştir. Âşık Ummanî’nin bu
12
evlilikten Barış, Savaş, Sema, Hasan Hüseyin, adlarında üç erkek ve bir kız çocuğu
olmuştur.
Çocuklarından büyük oğlu Barış şu anda motor ustası, ortanca oğlu Savaş asansörcü,
kızı Semah muhasebeci ve en küçük oğlu Hasan Hüseyin bilgisayar mühendisliği
yapmaktadır. Küçük oğlu Hasan Hüseyin aynı zamanda saz çalmakta ve sanatçılık
da yapmaktadır. Çocuklarının tamamı üniversite mezunudur.
Kendisi 06 Haziran 2020 de ani beyin kanaması sonucu vefat etmiştir.
Eserleri
Dost Yarası
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!