Çay İsterler, Kulak Asmazsın
Ne Duyduğun Belli, Ne Duymadığın
El İşaretlerini Bile Takmazsın
Ne Gördüğün Belli, Ne Görmediğin
Boyu eninden az, kara saçlı kız
Duba gibi göbekli, topuğu ekli
Beslenirse baklava, börekli
Elbet olur ağızlara sakız
Gülmedikçe karanlıkta bellolmaz
Vefa önemlidir herkeste olmaz
Sevgiyle beslenen güller solmaz
Okulda okunur Korkma Sönmez
Onu da topluca okuyamazlar
Okul açılır and içer çocuk
Demir-İş’ten Maden-İş’e
Koştuk grev, direnişe
İzin vermeyiz inişe
Birleşik Metal yukarı
Kaldır bayrağı yukarı
* * * *
Sabah erken çıksan yola
Basarlar ayağına
Yolda yürürken değil
Otobüsün içinde
Tabii belediye ise
Yoksa servis otobüsünde
Öğretmenim, öğretmenim
Ben seni çok severim
Gerçi sen beni döversin
“ İyi” alınca översin
Teneffüste tost yersin
Ben seni çok severim
Vaadlerle işbaşına geldiniz
Hazineyi cüzdanınız bildiniz
Zengine hep fazla verdiniz
Gidin oyu da onlardan alın
Teknemizde küçüldü hamur
Tanrı erkeğin kaburga kemiğinden kadını yarattı. Sonra da nesiller boyu erkeği, kadının leğen kemiklerinden çıkmak zorunda bıraktı.
Geliri olmadan gider yapanlar
Her ortamda gider yaparlar
Masaların dili olsa konuşsa
Altıntaş ne sohbetlere tanık
Şairdi zaten Veli Kanık
Böyle teyze görse, olurdu sanık
Onunla gelirdik buraya
Masa verilmemişse kiraya
Dicey dediğin bir küçük uşak
Beline bağlamış siyah kuşak
Anadoluda bir ildir Uşak
Böyle radyocu mu olur yav
İkide bir arayın diye ısrar eder
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!