Bir ‘palyaço’ gibi.
Uçurmuş da Şapkasını sanki rüzgâr,
yakalamak istedikçe pabucunun
ucuyla itilip uzağa, tahaa tehee
en öteye fırlatılıyor..
bundansa iyi bir komedi değil
acıklı bir güldürü bile çıkmıyor.
Kötü, acemi bir oyunculuk işte
bir şey sergilenmiş olmuyor başka.
İçerdeki duyumlarla
dışarıda olup bitenler
arasında yaşanan bu.
Uzakta sanki okunan kitap.
Çift camlı pencereden az duyulur sesler,
ama bir kuş ötüşünü duyar yine de ara sıra insan.
Yanı başında bir yerlerde durup
bu sessizlikte Sana bakıyor,
Seni izliyor olmak…
bir kuş gibi…
Ya da
artık Seni hiç duymayacak,
hiç görmeyecek,
dokunup hissetmeyecek kadar,
kör, sağır ve dilsiz olmak…
ölmek..
Ya yanlış nerede?
Aşkını isterken kazandım arkadaşlığını
Karşılık vermediğin halde sevdim…
Yeni bir ‘Kriz Anı’ mıydı
belki de.
Şimdiyse… ya şu an… ya sihri bozulmaya
Başlıyorsa
sanki… Sesini duymayı
özlediğimi sanıyorken…
Seni görmeyi,
sevişmeyi.. Seninle
istediğimi.. Ah! ; ama hayır!
Aşkımı kaybetmeyeceğim
Benle olacak daima. Tutkum..
tutkusu eksilmeyerek,
göz yaşı döküp, acı duysa da
vazgeçmeyerek, Senle yaşamaya
devam edecek. Ve bir gün bir yerde
rastlaşınca, aşkım hiç kaybolmamış olarak;
güçlü ve Yılmaz kucak açarak,
Bendeki Sen, Sana, Bizdeki giz olacak.
Kayıt Tarihi : 1.5.2009 16:44:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!