Âşık Mustafa (hikaye) Şiiri - Burak Özkaya

Âşık Mustafa (hikaye)

ÂŞIK MUSTAFA (HİKAYE)

Evet, bir zamanlar sarı mı sarı, heybetli mi heybetli, duruşu aslana bedel, doğmadan öksüz, sonradan yetim kalan, geçimini iki baş inekten kazanan, bir genç varmış.

Adı Mustafa.
Sarı Mustafa.
öyle derlermiş.

Anadolu'nun samimi, içten, yoksul, bir kasabasında yaşarmış.

Mustafa, anne baba nedir hiç görmemiştir. Bir tek canı, kanı, koyun aşığı dedesi Ozan Kerim'dir. Mustafa ya kol kanat vermiş, ömrünü önüne sermiş, fakir ama çok bilgili bir adamdır.

Mustafa hiç okula gitmemiş, kalem defter tutmamış, imkansızlıkların ve çaresizliklerin içinde büyümüştür. Varı yoğu, iki baş inek bir de dedesininin çıraklık sazıdır.

Evet Mustafa saz çalar.
Dedesi, makam mevki koltuğuna hiç oturmamış olsa da ona en iyi mesleği vermiştir.

Mustafa, her gün sabah gün doğduğunda uyanır. Önce ineklerini doyurur, sonra sütünü sağar. Kapı kapı gezermiş.

Köylüler tarafından takdirle, yüzüne bakılan Mustafa, gönlü geniş, mert mi mert bir civanmış.

İnsanlar doğduklarında ilk aşkı, anadan babadan görürler, tanırlar. Mustafa aşk nedir hiç bilmemiş.

Taa ki, o gün gelip çatana kadar.
O güzel dilberi aklına katana kadar.

Köyün imamı Veysel Efendi'nin bir çiçeği varmış. Çiçek mi çiçek, ama nasıl çiçek!

Sevdalısı çok, bu çiçeğe yanmayan yok.

evet çiçek.
adı da çiçek.
kendisi de çiçek.

Çiçek, Veysel Efendi'nin küçük kızı.
Sırma saçları, ela gözleri.
Hele ki o al yazması.

Mustafa'nın gönlünü, yüreğini, delip geçen o güzel çiçek.

Mustafa yine bir gün , helal ekmeğinin peşinde koşarken, kaderin cilvesiyle çiçek kendi karşılaşır.

Mustafa yanar tutuşur.
Mustafa aşk nedir bilmez.
Gönlüne giren nedir bilmez.
Sarı oğlan, günler geçtikçe köz gibi erir.

Dedesi âşıktır, gençliğinde kim bilir kaç kere yanmıştır. Mustafa'yı dinler, Mustafa aşkın kelimesini dahi bilmez. Yüreğindeki ateşi dinmez.

Günler geçer, aylar geçer, yıllar geçer.
Dede hakka göçer, Mustafa az da olsa gördüğü aşkı , sevgiyi hiçten kaybeder.

Mustafa artık kimsesizdir.
Veysel Efendi'nin kızı çiçekte , yıllar yılı uğrunda yanan Mustafa'yı bilmeden, evlenmiştir.

ey Mustafa.
Aşkın ne olduğunu bilmeden, yanan Mustafa.

Evet, artık Mustafa âşıktır.
adını dahi bilmediği aşkın aşığıdır.
Saz çalar, Türkü söyler.
Dağlar gezer, çöller gezer.

BURAK ÖZKAYA

Burak Özkaya
Kayıt Tarihi : 12.6.2019 00:27:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Burak Özkaya