Kayaların yılanı mehriban
Çağır gelsin ereni mehriban
Aşık Molla demişler mehriban
Buda Hâkkın yâreni mehriban.
Bahrilerde güneşi mehriban
Elbet dinleniyor arifin sözü
Birde gördüm ora Erzurum özü
Sürvani babanın havva'dır kızı
Ben çağırdım mehriban'ım gelmedi.
Aşkın badesinde onun acısı
Yandım yandım yıkıldım
Semavâta çekildim
Urgan gibi büküldüm
Dalda idim döküldüm
Kimde imiş kusuru
Bağdat yemen mısırı
Annemin rahmine düştüğüm zaman
Dokuz ay yaslandım kanda misafir
Bugün geldim ise yarın giderim
Ben bir Ulu kervanım handa misafir.
Din Muhammed dinidir, taptığım tapı
Vay güllü güllü
Etekleri püsküllü
Sana kurban olayım
Yanağı çifte benli.
Vay güllü güllü
Naziremin testileri avlusunda dizili
Mahsun gezer biçare yürek sızılı
Felek güldürmemiş, kara yazılı
Bir kötüye düşmüş ağlar nazirem.
Kötünün kahrını çekmek zor gelir
Kız Nazmiye Nazmiye
Belindeki yazmaya
Hergün gider gezmeyede
Sana kurban Nazmiye.
Kız Nazmiye Nazmiye
Velilere deli derler
Bilmeyen ölü derler
Başlarının keli derler
Kim ne derse desin bana.
Askerlere milli derler
Her yerde okunan Hakkın kelamı
Mekke Medine de verdim selamı
Allah'tan ulaşan ilmin planı
Bizi tanımayan kula ne deyim.
Önümüze eserleri yazdılar
Gader seni bir torbaya atarım
Atarımda pazarlarda satarım
Issız virânlarda yalnız yatarım
Nedir bu çektiğim elinden gader.
Gader seni lokma gibi yutarım




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!