Bazen;
Kalemi elinize aldığınızda;
Bir sörfçü edasıyla kayıverir satır sonlarına!
Bazen ise;
Toprağı harmanlayan kazma misali,
Saplanıverir sayfanın alnına!
Ya aşık olmuşsunuzdur böyle anlarda,
Ya da yitik bir sevdanın mazlum karışığısınızdır!
Tan yeri ağarmakta,
Göz kapaklarınız isyanlardadır!
Gömersiniz başınızı yastığın tam ortasına!
Yorganı başınıza kadar çekeresiniz;
Nafile!
Hafiften bir melodi dinlersiniz;
Nafile!
Kitap okumayı denersiniz;
Nafile!
Acımtırak bir açlık hissi saplanır midenize,
Sebebi huzursuzluktur!
Ekmek arası mini bir umut iyi olurdu deyip,
Geçersiniz hayat tezgahının başına!
Yanında;
İçine sadakat katılmış bir bardak çay olsa!
Bir yudum alırsınız;
Şekeri yoktur oysa!
Ilık Bir duş olsa,
Belki de direnmezdiniz uykuya!
Geçersiniz akarsuların kesiştiği noktaya;
Sıcaklık aniden düşer sıfırın altına,
Buz tutar her damla!
Elinizi attığınız her dal kurur ya!
İşte o misal yaşıyorsunuz dünyada!
Ama hala yanıtı yok!
Aşık mısınız! ? Karışık mısınız! ?
Emel HiçyılmazKayıt Tarihi : 26.1.2006 16:02:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (2)