Herkesin hayal ettiği aşkı çok güzel tarif etmişsin. Ne var ki hayalden öteye geçen bir aşkı ne yaşadım, ne de yaşayabileni gördüm.
Şu yazılan şiirler. Çoğu bir bilinmeyene, beklenene ama gelmeyene yazılan şiirler. Yazılanlar, hayal edilen aşkın gölge kahramanına.
Özlemler mi? Terkedillmişlik üzerine yazılan yazılar, şiirler mi? Tatmin edilmemiş bedenlerin yaşayamadıkları fantezilerin, doyumsuz tutkuların isyankâr dışavurumu.
Neden aşkın dünkü halleri hep saygı uyandırır da dünlerdeki sevgiden, aşktan hep meşe külünün altında kalmış değerli bir közmüş gibi bir kavram geliştirir, o dünkü aşklara benzer bir aşkı hayal ederiz.. Sevilene, arzu edilene kolay ulaşılamamış ya da hiç ulaşılamamış olmasından değil midir?
Bir kibrit kutusuna sıkıştırdığımız aşk(?) mektubu, bir çocuk vasıtasıyla bize/ona ulaştırılan bir mendil kısa bir el teması, masum bir gözgöze gelmenin kızarttığı yanağımız.. Bunlar, yetişme tarzımızdandı. O duyguları bugün yaşanamıyorsa hepimizin cılkı çıktığındandır. Önlenebileceğini de sanmıyorum. Dünkü toplum derken, biz o toplumun birer parçası değil miyiz? . Şimdiki imkânlar o zamanlarda olsaydı acaba şimdikilerden farklı mı olacaktı? Sanmıyorum.
Burada faturayı iletişim teknolojisine mi kesmek gerekir; örf-adet-geleneklerimizi terk etmemize mi; yoksa sevap-günah algısının yerine doğru-yanlış kavramlarını koymuş olmamıza mı? Batılıları örnek aldığımız düşüncesine katılmıyorum. Bu insanın içinde var. Ve bizim kadınımız-kızımız Batıda, Batılı kadın-kızlardan daha girişimci bu konuda.
İki kişinin birbirini beğenmesi, saygı duyması, arzu etmesi ayıplanacak birşey değil. Çünkü canlıların genlerinde var bu. Önemli olan art niyetsiz birbirlerine yaklaşmaları. Ne var ki iletişimle birlikte insanlara üçkâğıt açmayı meslek haline getiren kadın ve erkekler çoğaldı. Dünkü-bugünkü aşkları tartıyor olmamıza sebep bu mesleğe yönelenlerdir.
Aldatmak...
Bu sözcük neden sadece belaltı olarak düşünülüyor, anlayamıyorum. Kişi, yaşamını evdeşiyle değil de bir başkasıyla kısa aralıklarla da olsa paylaşıyorsa bu onun hayatıdır. Sorulduğunda bir başkasıyla zamanını değerlendiriyor olduğunu inkâr ederse aldatıyor, yalan söylüyor demektir. Aslında kişi, sevmediği, candan arzulamadığı birisiyle sırf evdeş olduğu için birlikte oluyorsa hem kendisini, hem karşısındakini aldatıyordur. Esas yanlış/günah budur.
Nereden nereye geldik.
Kısacası;
Romantizm bitti mi iki taraf da birbirlerinde meziyet değil hata aramaya başlar ve aşk biter.
Kayıt Tarihi : 18.10.2011 23:44:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Etki alanı geniş olduğu kadar tepkimelere de açık bir tarz.
Ben, severek vi iştiyakla okudum. Anlamlı, savunduğu teze bağlı bir bütünlük içinde ve sımsıcaktı. Tebrikler arkadaşım.
(Tam Puan + Ant.)
Sevgiyle, esen ve hep esinlerle kalınız.
Nafi ÇELİK
Saygılar
Aşk üzerine konuşmak adlı şiirime yazdığınız yorumdan sayfanıza gelmiştim..
herkesin hayal ettiği aşkı keşke dahada güzel yazabilseler günümüzde.Biliyorumki yaşamayanlar inanmazlar,,zaten yaşayanlarında inandırmak gibi bir zorunlulukları yoktur..Dünkü toplum biz yaşlardakiler bugüne anlatabilseler diye düşünüyorum..Aşk üzerine çok şey konuşulurda inanmayanlar tek bir kelimede geçerler inanmıyorum diye..ama bazıları aşkı lekeler durmadan..
kimileride şimdiki zamana aşkı anlatmak yerine yok diyerek geçiştirirler..oysaki aşkı yaşayan bilir bunu , Emektir başlı başına.Şimdiki gençlik bu emeği vermiyor.Etrafımızda gördüklerimiz bunlar. Daha çok şey var konuşulacak ama
herkesin bakış açısı, yaşamı farklı.
Sözlerimi aşkı yaşamış birisi olarak bitirirken, herkese tavsiye ederim..Aşk romantizm değildir, hayal ürünüde değildir
Saygılar
Sevgi kadar asil bir duygunun ateşle yoğunlaşması gibidir aşk. İki yürek arasındaki bütün mesafelerin silinmesidir aşk. En yakınındaki uzaklıktır. Büyülü bir bekleyiştir. Belki hiç kavuşmamaktır. Belki hep özlemektir. Ne olursa olsun katlanmaktır aşk. Sarılmaktır sevdiğine en derinden ve gönülden...Beklentisizliktir. Mutluluktur, hüzündür, acıdır....Herşeye rağmen çok güzeldir..
Sevgiyle değerli dost...
Aşk bittiği zaman sevgi ve dostluk devreye girer. İşte asıl aşk o zaman başlar.))
TÜM YORUMLAR (12)