O müzmin karanlıkta ne geldiyse başına
Aklı selim hal ile yordu Mevlüt İhsani
Sabır ve tevekkülle iksir kattı aşına
Zor hayat karşısında durdu Mevlüt İhsani
Kaderin tecellisi omuzuna ağırdı
Aşkına sevgilinin kulakları sağırdı
Kâh hüzünle ah çekip kâh yârini çağırdı
Sevdasını yıllara sordu Mevlüt İhsani
Aşıklar arasında güzel özge sultandı
Bütün çıraklarının ellerinden tutandı
Vefasız olanlarda yaptığından utandı
Adap ile erkânı kurdu Mevlüt İhsani
Yüce dağlar başında türkülerle dumandı
Sözleri gül zarda gül gönlüyse asumandı
Onu tan eden nadan belki bir âmâ sandı
Kalp gözüyle alemi gördü Mevlüt
İhsani
Yücelerde ruhunu bir manaya bağladı
An oldu derelerin sevdasıyla çağladı
Başını taştan taşa vurup vurup ağladı
Gözyaşını hicranla kardı Mevlüt İhsani
Efkârlı duygusunu dokundurmuş nazına
Gönlündeki sözleri dökmüş dertli sazına
Sazındaki her name guş olmuş avazına
Türkülerle yaralar sardı Mevlüt İhsani
Bu toprağın sesine her zaman kulak verdi
Milletini yüceltip düşmanlarını yerdi
Mukaddes değerlerdi onun yegâne derdi
Sönmeyecek ocakta kordu Mevlüt İhsani
Alvarlı dergâhında uykusundan uyandı
Hakikat bilgisini her bir sesle duyandı
Her sözü inci mercan aşk ehline ayandı
İlmi hikmet okuyan erdi Mevlüt İhsani
Canın canla vuslatı beklenen zaman gibi
Çare bulmaz dertlere yeniden derman gibi
Ebedi bir aleme çağıran ferman gibi
Mutlak beka yurduna vardı Mevlüt İhsani
Bilaloğlu yolunda serdi Mevlüt İhsani
Kayıt Tarihi : 14.12.2022 14:46:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!