Hey ağalar hangi derde yanayım
Yitirdim Aslı'mı gören olmadı
Pervaneler gibi yandım tutuştum
Yandım ateşine soran olmadı
Atıldım atıldım atılamadam
Gurbet elde yaman oldu halimiz
Sılaya varmaya nice çağlar var
Ah ederim elim erişmez yare
Aramızda yıkılası dağlar var
Ne yaman eğlenip kaldık burada
Her kim aşığına cefa ederse
İşini gücünü zar et yarabbi
Eller ile zevk ü sefa ederse
Cihanı başına dar et yarabbi
Şaşırmasın tedbirini virdini
Sabadan ağlayan bilbil
Sen ağlama men ağlayın
Ciğerim dağlayan bilbil
Sen ağlama men ağlayın
Bilbilim geyiptir yaşıl
Dur selvi dur sana haber sorayım
Selvi ağacı senin Maral'ın hani
Dinle gel dinle ver benim cevabım
Selvi ağacı senin Maral'ın hani
Hayal mayal olmuş karşıki dağlar
Sakın incinmeyin nazlı bacılar
Kenardan geçeyim yol sizin olsun
Yüreğimde çoktur gamlar acılar
Ben ağu içeyim bal sizin olsun
Geldim ise yine durmaz giderim
Turnam ne diyardan gelip geçersin
Bir haber sorayım durun turnalar
Benim Han Aslı'mdan haberdar mısın
Bana bir teselli verin turnalar
Kaküller perişan telleri uğru
Yükseğinde yavru şahin beslenir
Yıldız dağı niçin kalkmaz dumanın
Alçağında dudu kumru beslenir
Yıldız dağı niçin kalkmaz dumanın
Yükseğinde büyük namlı karın var
Han Aslım bahçe içinde
Gezer zavallı zavallı
Karşımızda ela gözün
Süzer zavallı zavallı
Kaşları benzer kemana
Beydağın başında kar pare pare
Sevda denen derde bulunmaz çare
Lokman Hekim merhem sürse ey olmaz
Haber salın gelsin o nazlı yare
Beydağın başında duman farımaz
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!