Kayseri Osmaniye arasında geçiştirilen bir hayatın tadını alarak yaşadı ve halen Kırmacılı'da sevdikleriyle bir arada hayatını idame ettirmekte olan Aşık Hacı Avşar, Allah vergisi olan aşıklığını doğaçlama olarak sürdürmektedir.
Kıvrım kıvrım yollarından çıktın mı?
Güzelim asma köprüsünden geçtin mi?
Özel pişen tirşiğinden içtin mi?
Andırın'ı tanır mısın söylesem?
Aşiretler Andırın'a gelince,
Horlavığın suyu akıyor tatlı,
Çıkarlar buraya yaya ve atlı,
Nice aşiretler çadırın duttu,
Yalan olmuş inan hepisi baba.
Yurtlarsa eski düzeni kaybetmiş,
Yine çöktü Andırın'ın zopuru,
Zannedersin Kayranlı'nın Hopur'u,
Yüce bozkırların geveni, çakırı,
Çok özledim babam yurdu yaylalar.
Merdivenin son basamağına geldim,
Bir anda geriye dönderdin beni.
Ben Kerem, sen Aslı değilsin hani,
Niçin ateşlerde yandırdın beni?
Coşkun seller gibi aktım çağladım.
Sana soruyorum Binboğanın dağları,
İnletirdi dağı taşı atın nalları,
Dadaloğlu gibi ünlü beyleri,
Hani nettin Binbağanın dağları?
Savaşmak için Yusuf ata binince,
Kar erir yürür sen de coşarsın,
Engel tanımaz dağı taşı aşarsın,
Köy kasaba arazisin basarsın,
Şimdi noldu sana Ceyhan Irmağı?
İnsanoğlu değiştirdi yolunu,
Baktım ki ünlü pınarların akmıyor,
Sual soracak bir dost karşımıza çıkmıyor,
Dağlar bile yüzümüze bakmıyor,
Küstürdüm mü yoka şol yüce dağlar?
Aşiretler göçmüş yurdu boş kalmış,
Kimi çıkmış buz gibi suyun içiyor,
Evini yükleyen hemen göçüyor.
Bu çileli işler hep beni seçiyor,
Nolur ızdırabım durdur sen felek.
Oğlan işim var diye oyalar.
Oldukça geniştir ovası düzü.
Hem şelek çekerdi gelini kızı.
Her taraf ev olmuş bayırı gözü,
Ne kadar güzelsin sen Geben Köyü.
Çamlı mahallesi hep ayrı dururu,
Tarlalara mahsulleri ekerim,
Öksüz çocuk gibi boynum bükerim,
Yıllar yılı özlemini çekerim,
Nerde isen geleceksen gel gayrı?
Bir türlü nedense özlem bitmiyor,
Aşık Hacı AVŞAR ağbim, birbirinden güzel şiirlerini beğenerek okuyorum. Sizin yeni şiirlerinizi sabırsızlıkla bekliyorum. Avşar beyine saygı ve hürmetlerimle....Veli BİLİCİ