Âşık Erol Erganî'ye cevap

Âşık Erol ERGANİ' den Nurullah ÖZKILIÇ' a MEKTUP

HOCAM

Mektubumun cevabını beklerim,
Erzurum'dan bir havadis yaz hocam.
Hasret dolu özlem dolu her yerim,
Yanar durur içimdeki köz hocam.

Gözyaşlarım oldu çağlayan dere,
Dere de ben gibi çağlar her kere,
Fransa’da iki âşık Türklere,
Çalıyoruz, söylüyoruz biz hocam.

Nice umut gömdüm her geçen güne,
İnandım çaresiz olmadım yine,
Nasıl Erzurum'un kışı bu sene,
Çatılardan asıldı mı buz hocam?

Erol Erganî'yim vefasız olmam,
Bedava verseler gurbeti almam,
Hak nasip ederse bayrama kalmam,
Ramazan'da geleceğim söz hocam.

25 OCAK 1995 FRANSA

*Nurullah ÖZKILIÇ'ın cevabı

Erganî halimiz sual edersin,
Kar kış kıyamette tufan Erzurum.
Senin keyfin eydir bizi nedersin,
Soğuktan kırıldık yaman Erzurum.

Gurbet elde hasret çeken dadaşım,
Turnalarla sana selam kardaşım,
Allah'tan gayriye eğilmez başım,
Karlı dağlar bizde duman Erzurum.

Emrah'ın sazında ağlar Selvi Han,
Sümmani'de Gulperi değer bin cihan,
Ağlar âşıkları gözyaşı figan,
Saz bizde, söz bizde divan Erzurum.

Soğuklar kavurdu yaktı canımız,
İpliğe dönderdi akmaz kanımız,
Aç sefil perişan dört bir yanımız,
Titredi sabiler figan Erzurum.

Yoksulluk, fakirlik bükmüş belini,
Yıllar yılı bekler gençler gelini,
Ne devlet ne millet tutar elini,
Çaresiz çar-naçar kalan Erzurum.

Fakir Nurullah’ın beli büküldü,
Tipi boran soğuk burya döküldü,
Kazma kürek yaktık söve söküldü,
Çocuklar ağlaştı şivan Erzurum.

Nurullah ÖZKILIÇ
05 MART 1996
ERZURUM