Aşık sevda peşinde
Şeytan Yüzon yaşında
Güzel pınar başında
Yazar mezar taşında
Şeytan azab yanında
Dalda döner dururdu mor rüzgar gülü
Açardı dağların kokulu mor sümbülü
Sendin gönlümün şen şakrak mor bülbülü
Bir öttün hemen derdimin kaldı azı be gül yüzlüm
Hep geçerdim sizin dar patikadan, yolaktan
Daha önce böyle sevmemiştim hiç kimseyi
Görmedim kahve göz ile beraber gamzeyi
Şahit tutarım aşkıma Hazreti Hamza'yı
Ölüyorum Kamile karasevdadan öldürme beni
Sen beni yandırdın güzel çılgın eyledin
Bir olmaza gönül verdim ben erenler
Onun için taşa taşa tutar el beni
Harap olurmuş sonunda gönül verenler
Onun için taşa taşa tutar el beni
Aşkı sel olmuş kalbimde ben razı
Bir çift keklik gördüm kırda yorulmuş
Biri dertli kolu kanadı kırılmış
Haber gelmez o yar bana darılmış
Benim yerime yarime eller sarılmış
Ele varırsa öldürün örgülü kız beni
Irmaklarda su akar da sen niye akmazsın
Başından yoncayı atıp niye gül takmazsın
İnan benimki kadar elin gönlün yakmazsın
Su başında ey güzel elinde testin mi var
Kavanozda bal, çaylarda şekersin
Aşk bir sudur, camlarda buharlaşan
Sevdasız yüreklerde donup, karlaşan
Camlara aşk yazısıdır tek yerleşen
Hadi o camları beraber açalım ver ellerini
Sende benim gibi canı hep sıkkınsın
Güller içinden kırmızıyı seçerim
Senin uğruna ben canımdan geçerim
Belki elinden soğuk suyun içerim
İnan sensiz hiçbirşeylerin tadı yok
Nasıl olur dersin de inanmazsın
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!