ÂSİ VE ŞEYTANÎ MİYİZ? “ 5 ” Hz. ŞUAYB ve ...

Hikmet Çiftçi 2
76

ŞİİR


37

TAKİPÇİ

ÂSİ VE ŞEYTANÎ MİYİZ? “ 5 ” Hz. ŞUAYB ve KAVMİNİN HELÂKİ “Medyen Şehrinin Yok Oluşu “

Şam topraklarının güneyinde Akabe körfezinin yanında Medyen adında, nimet içinde yüzen bayındır bir şehir vardı. Bu şehrin sakinleri genellikle müreffeh, imkân sahibi ve varlıklı bir topluluktu. Bu da onların ahlaki sapıklığa ve fesada düşmesine neden olmuştu. Onlar tümüyle putlara tapmaya koyulmuşlardı. Ahlaki ve toplumsal sapıklıklarından biri de halkın malına ihanet etmek ve eksik tartmaktı. Şuayb (a.s) usta bir konuşmacı ve güzel yaratılışlı birisi olduğu için onları hidayet etmeye yöneldi. Merhamet ve şefkatle onları bu sapıklıktan kurtarmaya çalışarak şöyle buyurdu:
“Medyen'e de kardeşleri Şuayb'ı (gönderdik) .
Dedi ki:
Ey kavmim! Allah'a kulluk edin! Sizin için ondan başka tanrı yoktur. Ölçüyü ve tartıyı eksik yapmayın. Zira ben sizi hayır (ve bolluk) içinde görüyorum. Ve ben, gerçekten sizin için kuşatıcı bir günün azabından korkuyorum. Ve ey kavmim! Ölçüyü ve tartıyı adaletle yapın; insanlara eşyalarını eksik vermeyin; yeryüzünde bozguncular olarak dolaşmayın. Eğer mümin iseniz Allah'ın (helâlinden) bıraktığı (kâr) sizin için daha hayırlıdır. Ben üzerinize bir bekçi değilim.

Dediler ki:
Ey Şuayb! Babalarımızın taptıklarını (putları) , yahut mallarımız hususunda dilediğimizi yapmayı terk etmemizi sana namazın mı emrediyor? Oysa sen yumuşak huylu ve çok akıllısın!

Dedi ki:
Ey kavmim! Eğer benim, Rabbim tarafından (verilmiş) apaçık bir delilim varsan ve O, bana, tarafından güzel bir rızık vermişse, buna ne dersiniz? Size yasak ettiğim şeylerin aksini yaparak size aykırı davranmak istemiyorum. Ben sadece gücümün yettiği kadar ıslah etmek istiyorum. Fakat başarmam ancak Allah'ın yardımı iledir. Yalnız O’na dayandım ve yalnız O’na döneceğim.” (Hud suresi, 84- 88. ayetler)

Şuayb (a.s) , onları hidayete erdirmek için çok çaba gösterdi. Ama bunun hiçbir faydası olmadı. Bunun üzerine Allah’tan bu kavmin kötülüklerini def etmesini istedi. Allah da onun duasına icabet buyurdu. Onlara semavi korkunç bir sese ve sarsıntıya uğrattı. Onları o yurdun sakinleri değilmiş gibi helak etti. Yüce Allah Şuayb’ı (a.s) ve ona iman edenleri kendi rahmetiyle kurtardı.

İnsan, zenginleştikçe dünyaya daha çok meylediyor ve bağlanıyor olmalı. Kalbiyle ve ruhuyla yaratıcısına bağlı kalması gerekirken; mal mülk, para pul, şan şöhret, insanı doğru yoldan uzaklaştırıyor. Aldatıcı ve geçici olan şeylere yöneldikçe de İlahi gücün varlığını unutuyor olmalı...
Tüketmede israf ve refah düşkünlüğü…
Kul hakkını gözetmeksizin, her konuda ve özellikle de ticarette de terazinin topuzunun kendinden ana ağır basmasını istemek, başkalarının hakkını gözetmeden davranmak, her türlü sahtekârlığı yaparak sadece kendi için kazanmak ve tüketmek, ticarette ve alışverişte sapıklıktan başka bir şey değildir.

Kur’an-ı Kerim bu gerçeği işaret ederek şöyle buyurmuştur:
“Ölçüyü tastamam yapın, (insanların hakkını) eksik verenlerden olmayın. Doğru terazi ile tartın. İnsanların hakkı olan şeyleri kısmayın. Yeryüzünde bozgunculuk yaparak karışıklık çıkarmayın.” (Şuara suresi, 181- 183. ayetler)

“Allah’a hiçbir şeyi ortak koşmayın” düsturundan da uzaklaşırlar.

Bu kavmin akıbeti de diğerleri gibi korkunç olur.
Müthiş bir sese ve sarsıntıya maruz kalırlar ve yok olurlar…
Allah’ın selameti üzerinize olsun…

Eylül 2012

Hikmet Çiftçi 2
Kayıt Tarihi : 14.11.2012 15:10:00
Hikayesi:


İnceleme - araştırma...

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Hikmet Çiftçi 2