Hz. Hud’tan Hz. Salih’e ve Hz. İbrahim’e sürüp gider haberciler…
Hz. İbrahim’in soyu oldukça çoğalır ve genişler.
Yoldan çıkanları Allah yoluna, doğru yola davetler bitmeyecek, her kavme bir uyarıcı, bildirici, peygamber gönderilecektir.
Bazı kaynaklara göre 124.000, bir kısım kaynaklarda da 224.000 civarında peygamber gönderildiği belirtilmektedir.
Şöyle bir düşünüldüğünde, belki de daha çok haz verdiği için(!) yasak olanın, kötü olanın tercih edilmesi; aşırıya kaçarak insanı insanlığından çıkaracak hal ve davranışlara meyledilmesi…
Kalbimi kırdın yüreğimi kor ettin.
Zulumkar oldun beni candan bezdirdin.
Ben seni sevdikce sen hep naz ettin.
Dost olamadık neden dostca biz ikimiz..
Aramadın bir kez olsun hatrım sormadın.
Devamını Oku
Zulumkar oldun beni candan bezdirdin.
Ben seni sevdikce sen hep naz ettin.
Dost olamadık neden dostca biz ikimiz..
Aramadın bir kez olsun hatrım sormadın.
Çok değerli bir araştırma ve değerli bilgiler.Emeğinizi ve sevginizi,bilginizi kutluyorum.tam puan saygılarımla.
Bütün felâketlerin temelinde; 'bananecilik' vardır...
Dertlenen insanın sorumluluğu, araştırmalarınız...
Sağ olunuz, var olunuz; nasipleniyoruz HOCA'M.
İnsanlık tarihi boyunca; vazifeler süistimal edilmeyip, insana/insanlığa hizmetin kutsîyeti idrak edililebilseydi; felâketlerle helâk edilen toplumların azgınlığı 'hayat' bulabilir miydi acaba? İnsan sadece kendisinden değil; pekçok konuda, çevresinden de mesuldur... Tuzumuzun kuru olması yetmez! Kişi: düşünmüyor, dertlenmiyorsa; insanlığını sorgulamalıdır...
İnsanlık ne acılara muhatap, günümüzde; benzer hadiseler, vak'alar bildiğimizden de öte yaşanıyor, çoğumuz safa sürerken...
***
Değerli Hoca'm, benzer sıkıntılarla dertlendiğim bir anda kaleme almış olduğum şiirimi de safanıza bırakıyorum izninizle, tam yansıtmıyor olsa da...
Selam, saygı, dostlukla...
***
BÖYLE GiTMEZ
Böyle Gitmez!
Göz görmez kulak sağır; taş kesilmiş, yürekler!
Dalga dalga yayılan feryatlar işitilmez...
Yaşanan mezalimler insanlığın UTANCI!
Böyle gitmez bu devran!
Zulüm arşa yükselir; ne Han kalır, ne Hancı...
...
Bir umursamazlık ki; düşmüyor kulaklara,
Hunharca katledilen mazlumların çığlığı...
Neşredilen kareler akıllara durgunluk!
Öyle tarifsiz hâl ki... Sözün bittiği nokta!
Feryatlarda ANNELER... Aç biilaç BEBELER!
Yayılır dalga, dalga; 'KURTARIN! ' Çığlıkları!
Dokunmaz vicdanlara, semayı yırtan sesler!
Bir vurdumduymazlık ki...
Açlık, zulüm, sefalet! Ödenmedi bedeli
Kuruldu canpazarı...
Ya Rabb nedir bu azap! ?
Nerede durulacak, azgınlaşan bu vahşet!
Zulmü dopinklemekte, gözü dönmüş sırtlanlar! .
Karabulutlar gibi çöküyor, gariplere;
Doyumsuz Akbabalar...
Renkten renge bürünür
İnsanlığı kemirir!
Sömürerek semirir!
Harami dev cüceler!
...
Lâfı eğip bükmeden kabul edelim artık,
Suçluyuz herbirimiz...
Görünce ekranlarda üzüntü belirtiriz,
Gönüllere avuntu...
İki damla gözyaşı, vicdanımıza MAKYAJ!
Dayanamaz bu zulme, gökkübbenin direği
Yıkar Küre-i Arzı mazlumların yüreği!
Tez elden sağlanmalı insanlığın barışı;
Kavimleri yıktıran: 'Bana Ne' anlayışı...
Ne ırk, ne din, ne mezhep; ölçü CAN! Ölçü İNSAN!
...
Mevlâ'm BAĞIŞLA beni, etmişsem sürçülisan...
30 AĞUSTOS 2012
Metanet Yazıcı
kaleme sağlık. anlamlı
Bu şiir ile ilgili 3 tane yorum bulunmakta