Bindokuzyüz altmışta Sivas Gürün'de doğan
Hem doğaya hem insanlara iyilik hayranı olan
Binlerce fidanın dikilmesine de bizzat katılan
Senide bir fidan gibi kara toprağa verdik ey Asef Çoban...
Yıllar önce başladı sende bu azim bu aşk kolonyayla
İster bisikletli yeri geldiğinde arabalı bazen de yaya
Şimdilerde ise şölen çikolatayla açıldık tüm dünyaya
Azim büyük cesaret büyük sermayedir nasip olmaz her kula
Şölen'imiz yönetim kurulu başkanlığındaydın
Hem başkan hem çevreci olup hep gönüller sultanıydın
Şimdi göz yaşlarımızı yağmur damlalarına karıştırdın
Sen giderken gökler bile ağladı ey Asef Çoban...
Bu gün ise sol yanımızda hep senin resmin
Silinmez bu dünyadan ebediyen hiç senin ismin
Resimlerde değil kalplerde daima değerin
Seni anıp seni arayacağız ey Asef Çoban...
Hemen geldi üzülerek öldüğünü tümden duyanlar
Ulu camiyi Mahşere benzetti senin için yananlar
Sonbahara döndü yirmibeş nisanda ilkbaharlar
Söndüremez ateşini ne gözyaşı nede yağmurlar! ...
Ağıtlı günümüz ikibindokuz baharı yirmidört nisan
Ne cevap vereceğiz seni nerde diye olursa soran?
Sana ağıtlar yakıyor hem çevren hem senden olan
Soru işaretlerine gömdün bizleri ey Asef Çoban...
Seninle yaptık dünya tatlısı marka tatlar
Kaynayan tatlı kazanı şimdi acıyla kaynar
Olup bitenlerden sonra tat vermez şimdiki tatlar
Erken gidişine anlam veremedik ey Asef Çoban! ...
Niyazi Sakar
Niyazi SakarKayıt Tarihi : 25.4.2009 22:57:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!