Aşağıdakilerden Hangisi Sevgilim

a) Tek amacı ilim ve gelecek olan güzel.
b) Biraz ders, biraz aşk, biraz yaşam olan
c) Tek amacı aşk ve eğlence olan.
d) Ne aşk, ne ilim ikisinden biraz
e) Beni her zaman, dersi arada seven.

Bu soru karşısında zorlandım. Neden ben?
- Doğukan: Gözlerin aşka çağırıyorken sen yanımda değilsin cevabı ne?
- Elifsu: Gözlerim gerçek bir güne güneş olacak.Sen o gün karanlığım olursun yeter.
- Doğukan: Sevgimin doğusu hep güneş medeniyeti.Bütün büyük aşıkların yaşadığı
toprağın kokusuyla büyüdüm. Mecnun,Ferhat,Kerem,Mem-in soyundandır aşkım.bakışım mağrur ve yalnız sana yönelik. “Seni Seviyorumu “kendim kitabımdan sana akıtarak açtım yelkenlerimi. O pınarlarda kalmak, o bir daha karalara ayak basmamak.Kara bahtıma,kara sevdanın berraklarını ekleyerek geldim.
- Elifsu: Aramızda kültür farkının oluşu, aşka yeni Çin Seddi’mi?
- Doğukan: Aşkın tek seddi var. O da gönüllerin aynı ekvatorda elektrik üretememesidir. Gönüllerdeki barajlardan herkese su verilemez.Oysa sen Keban barajısın ve bana elektrik veriyorsun?
- Elifsu: Aaa! Yüreğim baraj mı?
- Doğukan: Şimdi bu kadar.Yarın beni seversen okyanuslar senden beslenecek.Sen su, bense çöl.Çölle suyun kavuşmasındaki yağmurlu türküyü dinleriz bir gün.
- Elifsu: Bir aşk türküsünün nakaratında yazılmak nasıl olur Doğukan?
a) Yüksek sevginin sevgisizliğinde yeniden sevmek.
b) Yüksek ruhluluğun özleminde özel olmak
c) Sen benim canımsın
- Doğukan: Doğru cevabı yazdım. Sen benim canımsın. Biri bu sözü kullanmışsa seni kendisi kadar seviyor.
Bu da aşkın zirvesidir. Sevdiğini kendisi kadar sevmek aşkın son tepesidir. Bir insan kendisine zarar verir mi?
- Elifsu: Sende benim canımsın.
- Doğukan: ''Aşk ulaşılmazın tatminlerine açılan duygu cephesidir. Herkesin bu cephede savaşı vardır.
Gözler, tenler, dudaklar, saçlar, bacaklar, göğüsler, eller, bu savaşın dış cephesi. Sevgi, ilgi, kültür, güzellik, huy, güven, karakter, tutku savaşın iç cephesi.İki cephede denge kuran bu cephede savaşır. Birçoğumuz tek taraflı (platonik) savaşıyoruz.
- Elifsu: En güzeli platonik olandır. Platonik aşk bence en gizemli ve zevkli tarafıdır.
Kendince,gizlice birisini sevmek. Hayallerinde yaşayan, uyurken, gezerken, yazarken, hatırlayarak yaşamak.Onu görünce içinin alevlenmesi.Onu görmek için onun etrafında dolaşmak.Aceplerinde olmak.
- Doğukan: Demek ki platonik bir aşkın var.
- Elifsu: Biz şu an lise 3'teyiz.Lise 1'de ilk aşkım edebiyat öğretmenimiz Eniz'di.Onu o kadar severdim ki.
Okulda hangi görevi varsa bende yanındaydım.Edebiyat kulübü, tiyatro kulübü,hangi etkinlik varsa Eniz Hoca’nın yanındaydım.Hayallerime, duygularıma, her şeyime güneş oluyordu.O, hiçbir şeyin farkında değildi.
Beni çok severdi. Bilgili, şair,sosyal ve kibar biriydi.
-Çok da komikti. Ruhun sarkacında rastlarsak sohbet ederdik. Sonra öğrendim ki evli.Onun evli olması beni çok üzmüştü.Platonik aşkım gün geçtikçe eriyordu.Lise 2'de okuldan ayrıldı.Bir dershanede çalışı-
yormuş.
-Gidip o dershaneye yazıldım. Yine o, yine ben... Onun yanında dünyanın en mutlu insanı oluyordum.
Aile dostu olduk. Ailece gidip geldik.
-Bir gün eşi çocuğunu bize bırakıp işe gitmişti.Evde ben vardım.Onun oğlu, oğlum gibiydi.O gün okula gitmedim.Onunla ilgilendim.Eniz hoca, eve erken geldi.Kapıyı çaldı.Oğlunu almaya gelmişti.
- Elifsu: Hocam, siz eve gidin birazdan getireceğim. Mama yaptım yedirip getireceğim.
- Eniz Hoca: Peki Elifcik...
-Bana Elifcik demişti. Küçültme eklerini kullanmak çok özel sevginin tarifidir. Ben artık Elifcik olmuş-
tum.Bu hitap beni çok mutlu etmişti.Bu mutlulukla oğlunu kucakladım onun evine gittim.
-Evde bir o birde ben.Oğlunun oyunlarıyla daha mutlu oluyoruz.
Bir ara oğlunu sözde kızdırmak için Eniz Hoca’nın dizine oturdum. Bak baba benim
-Oğlu gelip beni itmeye çalışıyor, Oğlu: Baba benim, Baba benim diyordu.
-O, öyle dedikçe ben inmiyordum. İlk kez ona bu kadar yakın oldum.Dünyanın en mutlu insanı bendim.O gün ölmezsem bir daha ölmezdim.Mutluluktan gözlerim fıldır fıldır,kanatlanmıştım.
Eniz hoca, önce bana Elifcik dedi.Sonra küçük bir oyunla dizindeydim.Bir ara saçlarıma dokundu.
-Bir dokunuşun ömre bedel sevgisini yaşıyordum ki kapı birden açıldı. Kapı açıldığında eşi geldi.

Sayfa 1

-Manzara Çok kötüydü. Eniz hoca oturmuş, ben dizinde, oğlu beni iteliyor.
Bir aşk oyunuydu benim için.; ama eşi için çok şey demekti.
-Kapıyı açar açmaz bir çığlık attı.Ve ben heyecandan hocanın kucağına düşüp bayıldım.
-Ayıldığımda kavgalar hala devam ediyordu.En sevdiğim insana zarar vermenin üzüntüsünü yaşı-
yordum.
Eşine dur '5' dakika dinle.Durum çok farklı anlatamadım.Evden kaçtım.Sonra, akşam evini aradım.
-Eşi çıktı.Eşi nekadar hakaret varsa yaptı.Bense,durumu anlattım.Her şeyi anlattım.
Eniz Hoca, dünyanın en iyi insanı bunu asla yapmaz. Biz oğlunuzla oynuyorduk. Öyle tehlikeli bir oyun oynadık.
Eşi bir türlü kabullenmiyor. Sonra öğrendim ki boşanmışlar. Platonik aşkım artık yalnız yaşıyordu.Ama eski Eniz değildi.Çökmüş ve bitikti.O komik adam, o bilgece tavır yoktu.
-Bir gün kaldığı yeni evine gittim. Kapıyı açtı.Şarap içiyormuş.
Hayatında ilk kez böyle bir şey yapıyormuş.Yarı sarhoş olmuştu.Hocam belanız geldi.
Sizi mutsuz eden belanız geldi.
- Eniz Hoca: 'Hayat, bir sınavdır. Hayat, anı yaşıyorken anıtlaşmaktır.Hayat beklentidir.
Hayat arzular yumağıdır.Hayat, tatminlere ulaşma zirvesidir.Hayat, sevgiliye varmak ve onunla yaşamaktır.Hayat, yalnızlığın yalnızlığını yaşamaktır.Hayat kaderin merdivenlerini bir bir atlamaktır.Hayat, Hayattır.Siz orda sevgi kelebeğiydiniz.Sevimli, tatlı, bilgili bir kelebek olarak geldiniz hayat adasına.Her tarafı sularla çevrili hayatım.
-Yüzme bilmeden başka aşk adasına geçmek zor.Sen yüzdün, iyi yüzdün.
-Son zamanlarda anladım platonik sevgini. Sınırsızca yaşamana kapı açtım. Platonik aşk asıl aşktır.
Tatlı yaşaman için bütün kapıları açtım. Ama tek kişilik bir aşk ordusu olarak yaşadın.
Kırık ikindilerde yalnızlığın valsı’nı yaptın.Kır ikindi yağmuru gibidir platonik aşk. Yağmur yağar,bir yandan güneş var.Islanırsın; ama güneş seni kurutur.
Oysa aşk ıslanmaktır, yüreğine kadar damlaları sinmektir. -Aşk, iki kişilik dünyanın en büyük sevgi ordusudur. Tek taraflı asla insana zarar vermiyor.İki kişi, iki dünya demektir.
-İki kişinin aynı duygu ve denkleminde bir dengeyle yürümeyi gerektiriyor.
Seninle aynı duygu denk-leminde denk olmak, dengin olmak zordu.Evliydim.O da yetmez.
Ruhun elektriğinden çıkan çarpıl_manın tesiri seni bana ışık ve aşk olarak sunmadı.
O yüzden benim için dünyanın en tatlı öğrencisisin?
- Elifsu: Sadece tatlı öğrenci mi kalacağım?
- Eniz Hoca: Ötesi, emeğime, duruşuma, kariyerime, etiğime, atılan bombadır.
- Elifsu: Hocam çok abartıyorsunuz bence. Hocasıyla evlenen bir sürü öğrenci var.
- Eniz Hoca: Nadirlerde değil nadasa bıraktığım kalbim…
Senin hayal dünyanın sonu beyaz bir gelinlilikle bitiyor.
-Bense, beyaz gelinliğin yanındaki şık adam değilim.
-Ben A şıkkı değilim.
- Elifsu: Peki A şıkkı değilsiniz de hangi şık...
- Eniz Hoca: E'dir Emek, Etik, Elem, Elveda...
A' Aşktır, amaçtır, arzudur, asılmaktır.
Ben senin sorunun E' şıkkıyım. Yanlışlar doğruyu götürmesin.
-Sen beni gönül dünyana yazdın.Şimdi duygusal silginle yavaş yavaş sil beni.Beynim sünger gibi.
Hep iyileri emer.Sense daha iyiliğin meleği.Seni arzularıma köprü edemem.Oynayamam seninle.
Açık sözlüyüm. Elveda

- 'Sen güllerin suyu
Kokun bir aşkın geleceği
Dikenlerine gelen her yılan değil
Senin dengin renginde,allı pullu ol ruhuna.
Seni bulur aşk. Senin olur aşk.

- Elifsu: İşte Doğukan: Ben buyum.Yüreğime inen ilk aşk tohumu bu oldu ceylan gibi yayıldım.Yüreğ-im Nagazaki.Tam iki yıldır hiçbir duygusal yaşantı olmadı.Ben birinci aşk savaşındaki atom bombasının
Artıklarıyla yok oldum.Yüreğimde her erkek yaşayamaz.Sen Eniz Hoca’ya çok benziyorsun.
Sanki onun Oğlu gibisin.
- Doğukan: Atom bombasının tesirinden seni kurtarmak beni mutlu ediyor.
İlk aşklar hatta bütün aşklar insanın kalbinde bir leke bırakır,lekene saygım var.
Kalıntıları hayatın her anında bu benzerinde canlanır.
-Sen benim canımsın. Ve dün gece öğrendim,Eniz Hoca’nın babam olduğunu. Bu da aşkın sürprizi.

- Elifsu: Nasıl olur…
Doğukan:- Babam yurt dışında görevdeyken imam nikahıyla annemle evlenir bir aşk masalından ben doğmuşum.
Annem doğumda ölmüş.Anneannem beni büyütmüş.Babam,İstanbul’a gelmiş bir daha gelememiş.
Araştırmış bir ömür bir türlü ulaşamamış. Şiir kitabı çıkınca,anneannem oradaki mailden ona ulaşmış.
Masal uzun işte…
Seni kapsayan,yüreğini tarumar edecek şeyler için bir filizsin.Minik kalbin
Kaldırır mı ki sevda dağını.Ben dağında bülbül olarak yaşayabilir miyim?

Yoksa sevda duraklarında beklememeli miyim? Hani biri teleferik yapar da dağına
rahat gelebilirim.

Elifsu:-Yüreğime hükmettin,sıcak dünyama iklim oldun, benimi sardın.
Bu sürpriz aşk masalımın beyinleri durduran sürprizi.Sen benim iki kez canımsın şimdi.