Ka'bem
Ka'bem,niçin üzgünsün siyahlar içindesin?
Aksa'mı gönlünde ukde,Afgan mı ye'sin?
Hani tavafa icabetle o Halil-i nefesin
Hıçkırıklarla mı doldu hançeresi o sesin?
Tarihi vak'anüvisler yazmaz,
Yazdırır onu şanlı kahramanlar.
Zemzemi telvis etmek tarihse,
Onu da yazdırır ancak alçaklar...
Gurbet akşamlarında şu hasta halim ile,
Yetiyor hasretle kasvet ızdırabımla dıle,
Ne gelen var,ne soran,gayri mihman aramam,
İlahi,çöz düğümü yük olmaktan çıksın çile....
Dünyaya gelirken çevren sevinir
Oysa ki sen ağlar durursun buna.
Göçtüğünde hüner,gülerek gitmen
Varsın yakınların ağlasın sana....
İnce ince ağrıyorsun ey gönül
Beni de ağlatıyorsun ey gönül
Rabbin seni deniyor sızılarla
Sen neden anlamıyorsun ey gönül,,,,
Akıllı düşmanın varsa,
Deli dostuna yeğdir.
Dostun akıllı değilse
Düşmana ne gerektir....
İç rakıyı, vur şu mezar taşına boş şişeyi
Ruhu şad olsun ki o da sen gibi sarhoş idi
Yalnız unutma, vururken dinle kendi kendini
Seninde bir gün taşında kırarlar boş şişeyi....
Bakır renkli gün batıyor şu karşıki tepede,
Hazin grup gölgeliyor ortalığı tül perde.
Yanık kaval,tozlu yamaç,son huzmesigüneşin,
Kıvrım,kıvrım iplik yollar siliniyor gitgide.
Gün doğarken bir başkadır o güzelim sılada,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!