Nâdanı terk etmedin yârânı arzularsın,
Hayvânı sen geçmedin insânı arzularsın.
“Men arefe nefsehû fakad arefe Rabbehû”
Nefsini sen bilmedin Subhânı arzularsın.
Sen bu evin kapusın henüz bulup açmadın,
Ne hasta bekler sabahı,
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.
Geçti istemem gelmeni,
Devamını Oku
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.
Geçti istemem gelmeni,
17.yy da yaşamış ve o dönemde eserler vermiş birinin şiirini günün şiiri seçmek...Korkarım yeniden 1912 lere dönüyoruz
Dilimiz olmalı
işlek,zengin,bağımsız dilimiz,
sevinçlerimizi,hüzünlerimizi,
kavgalarımızı anlattığımız dilimiz
Türkçe gibi mesela
SAYGIYLA VE DUALARIMLA....
bazı isimler vardır ki onları tanımıyorum demek bana göre çok büyük eksikliktir Niyaz-i Mısri de bu isimlerden biridir...adını duymak bile bana heyecan verir...şiirine eleştiri yapmak gibi bir basitliğe düşmeyeceğim...
Fazla söze ve sözlere gerek yok sahiden de...
Sözlerimin bittiği an... Şair ne güzel de döktürmüş şiirinde... Dile getiremediğim duygularla kaplandı içim...
Burnuma çok güzel ifade edilmiş biçilenmiş tasavvuf kokuları geliyor... Ilgıt ılgıt esen bir rüzgar gibi alıp götürdü beni aşkın diyarına...
İşte günün şiirine layık şiir.demek isteyince oluyor
çok derin ve anlamı çok büyük ve hoş bir şiir
yazanı ve bu gün günün şiiri diye tanıtanı içtenlikle kutlarım.
Saygı ve Sevgielrimle
Cevzin yeşil kabuğunu yemekle tad bulunmaz
'hamdık piştik elhamdülillah.'
müslüman ümitsiz olmaz
ümit varız son nefesimize kadar
çok güzel ve beğenilmesi kesin olan bir şiir bu tip çalışmalar seçilirse kırgınlık ve çekişmeler azalır bizde memnun oluruz ARAP NACİ arkadaşımızın yazdıklarını okuyunca şairin hayatı çileli geçmiş ve üzüldüm mekanı cennet olsun
Günün Şiiri olmaya değer... Tam puan... Kutlarım yöneticileri... Teşekkür ederiz Antoloji.Com...
Hayatı [değiştir]Asıl adı Mehmet olup, 12 Rebiülevvel 1027 / 8 Şubat 1618'de Malatya'nın Soğanlı köyünde dünyaya gelmiştir. Babası, yöresinin önde gelenlerinden Nakşbendiyye tarikatı mensubu Soğancızâde Ali Çelebi'dir. Niyâzî ve Mısrî ise mahlaslarıdır. Mısrî mahlası tahsilini Mısır'da yaptığından dolayıdır. Çeşitli medreselerde eğitim görmüş, farklı yerlerde tasavvuf bilgisini geliştirmiş ve memleketin pek çok yerinde vaazlar vererek halkı *irşad etmeye çalışmıştır. Şöhreti her yana yayılan Niyazî Mısrî, ordunun maneviyâtını yükseltmek için Sultan IV. Mehmet tarafından Lehistan seferine götürülür. Hakkında ileri sürülen iftiralardan sonra Limni adasına sürülür ve burada onbeş yıl çileli bir hayat yaşar. Ölümünden bir yıl kadar önce affedilir ve Bursa’ya döner. Fakat Bursa kadısının şikayeti üzerine tekrar Limni’ye gönderilir ve burada vefat eder. Osmanlı sultanı tarafından sürgüne gönderildiği Limni adasında 1693 (H.1105) senesinde bir Çarşamba günü kuşluk vakti vefat etmiş olup türbesi de aynı adada ziyaretgahtır. Türkçe ve Arapça manzum ve mensur on ciltten fazla eseri bulunmaktadır. Aruzla yazdığı şiirlerinde genellikle Nesimî ve Fuzulî’nin, heceyle yazdığı şiirlerinde ise Yunus Emre’nin etkisinde kaldığı görülür. Divanı’nın yanı sıra, “Risaletü’t-Tevhid, Şerh-i Esma-i Hüsnâ, Sûre-i Yusuf Tefsiri, Şerh-i Nutk-ı Yunus Emre, Risale-i Eşrât-ı Saat, Tahir-nâme, Fatihâ Tefsiri, Sûre-i Nûr Tefsiri” eserlerinden bazılarıdır.
*irşad;müslümanlara doğru yolu göstemek
Aldık boyumuzun ölçüsünü şiiri okurken.
Seçici kurula teşekkürler.
Bu şiir ile ilgili 65 tane yorum bulunmakta