Nâdanı terk etmedin yârânı arzularsın,
Hayvânı sen geçmedin insânı arzularsın.
“Men arefe nefsehû fakad arefe Rabbehû”
Nefsini sen bilmedin Subhânı arzularsın.
Sen bu evin kapusın henüz bulup açmadın,
Ne hasta bekler sabahı,
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.
Geçti istemem gelmeni,
Devamını Oku
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.
Geçti istemem gelmeni,
Marifetullah!!
Men arefe nefsehu, kad arefe rabbehu:
Kim nefsini öğrenirse (bilirse) rabbini de öğrenir..
Kim Arapça'yı öğrenirse, Türkçe'yi daha iyi kullanır.. Örnekleri çoğaltmak mümkündür ama Arapça ve Farsça'nın Türk diline katkıları inkar edilemeyecek kadar büyük bir gerçektir. Çünkü;
çünkü diye devam etsem gereksiz binlerce kelimenin onurunu zedelerim..
Arapça ve yanısıra diğer diller olmasaydı 'hiç bir şey diyemezdik' zira 'hiç' Farsça, 'şey' Arapça'dır:)
Şiir de öyle..
Şiir eski kelimelerden oluşmuş diye eleştiri getirenler, şiirin yazıldığı devri mi unutuyorlar yoksa, amaçları sadace bir şey söylemiş olmak mı anlamadım doğrusu..
Bence bu tür şiirler, kelime dağarcağımızın gelişmesine katkıda bulunmakla birlikte, divan edebiyatı hakkında daha çok bilgi edinmemizi de sağlıyorlar.. Sadece divan edebiyatı da değil elbette..
Şiirin asumanı falan derler ya: Ben de şiirin rummanı derim bu şiire, narı da çok severim ayrıca..
Şiir baştan sona marifetullahı ifade etmek istemiş...
Çok güzel kaleminiz kutluyor;Gönlünüze dilinize sağlık Dara Dıla
İMANIN LEZZETİNİ TADMADAN CENNETİ ARZULARSIN...MÜKEMMEL BİR ESER...KUTLARIM...H.CİHAN
Burada yazan arkadaşların isimlerinden tutun da,
Hukuk kitaplarında ve tıpta yazan hangi kelimeler yalın TÜRKÇE....
Konuşurken kullandığınız kaç kelime yalın TÜRKÇE,
Yazdığınız hangi harf TÜRKÇE öz karaktere sahip..hepsi latince,
Peki ya,EDEBİYAT ve ŞİİR kelimeleri TÜRKÇE' mi?
Ya şair...
Ya altında şiirler yazdığınız ANTOLOJI....
Arkadaşlar bırakın bunları...
....Bence herkes,gönlündeki güzelliği ne kadar yansıtabiliyor insanlığa ona baksın...
Saygılarımla.
Söze gerek yok dize gelmiş dil
Akmış ruh olmuş daha ne olsun
Yüze gerek yok göze olmuş gül
Kokmuş mis olmuş daha ne olsun
Saygılar sevgiler üstada dedik amma gördüğüm bir kabus mudur anlamadım. Adını yüzünü şeklini ilk defa gördüklerimiz çıkıverdi birden ortaya.. Nedir bu. Türkçe diye feryad edenlerin adı ingilizce olanı var. Teürkçe diye kemçirenlerin iki kelimeyi yan yana koymayışı var. Bu ne düşmanlıktır tarihe. Bu sebepsizliktir güzele karşı durmaya. Muhakkak ki bilinir kimin ne olduğu sonunda.
Çıkınız. Dökünüz kimliğinizi ortaya ki tanısın alem sizi suratını ve sıfatınızla. Ki ona göre baksınlar gayrı o tarafa.
Yuh olsun bu şiire laf edene. Yuhlar olsun.....
belki de dönüp gider hiçbirşey yazmadan
mezarından kaldırabilsek bu günden sonra türkçe yazmaya başlar biz anlayabilelim diye
Şairlemi şiirlemi ilgiliyiz öncelikli olarak şunu belirtelim benim ilgi alanım, dil meselesidir. Arkadaşlar ingilizce yazmak istiyorsanız ingiliz dili disiplini içinde, arapça yazmak istiyorsanız arapça, farsça yazmak istiyorsanız farsça, türkçe yazmak istiyorsanız türkçe olmalı biz türkçe sevenlere büyük hakarettir bu şiir... çünki konuştuğumuz dili hırpalamıştır, zarar vermiştir.
Arzularsın
Nadanı terk etmeden, yaranı arzularsın
Hayvanı sen geçmeden insanı arzularsın
Men arefe nefsehu kad arefe rabbehu
Nefsini sen bilmeden Sübhan'ı arzularsın
Sen bu evin kapusun henüz bulup açmadan
İçindeki kenz-i bipayan'ı arzularsın
Taşra üfürmek ile yalınlanır mı ocak
Yönün Hakk'a dönmeden ihsanı arzularsın
Dağlar gibi kuşatmış benlik günahı seni
Günahını bilmeden gufranı arzularsın
Sen şarabı içmeden serhoş-u mest olmadan
Nicesi Hak emrine fermanı arzularsın
Cevzin yeşil kabuğunu yemekle tad bulunmaz
Zahir ile ey fakih Kur'an-ı arzularsın
Gurbetliğe düşmeden mihnete satışmadan
Kebap olup pişmeden püryanı arzularsın
Yabandasın evin yok bir yanmış ocağın yok
Issız dağın başında mihmanı arzularsın
Ben bağ ile bostanı gezdim hıyar bulmadım
Sen söğüt ağacından rumman'ı arzularsın
Başsız kabak gibi bir tekerleme söz ile
Yunus'leyin Niyazi irfanı arzularsın
Niyazi_i Mısri
anlamı derin bir çok nasihatın birleştiği mısralar ..şiirin tadı başka maneviyatı başkydı...Rabbim rahmet etsin meknaı cennet olsun böyle eserler bırakmak herkese nasib olmaz dünyada..
Şiirde geçen bazı kelimeler, tek başlarına okunduğunda, idraklerini zorlayabilir bu günün okuyanlarının.
Ancak mısrayı tam okuduğunuzda, o kelime ne manaya geliyor çözmek de çok zor değil.
Yorumların hepsini okumuş değilim.
Okuduklarımdan anlaşıldığı üzere, türkçe olmayan kelimelere tepkiler doğmuş.
Şimdi sorarım size, sokağa çıktığınızda, bırakın büyük olanlarını, küçücük bir berberin, küçücük bebe giyim dükkanının adlarını dahi türkçe görmediğiniz için girip o dükkan sahibine de tepki veriyor musunuz?
O dükkandan alış veriş yapmaktan vaz geçiyor musunuz?
Süper Market- Hiper Marketlere hiç uğramama gibi hasletleriniz de var mı?
Bir çok sitede olmak üzere, yabancı rumuzlu şahıslara, güzelim bir Türkçe adınız varken neden bu ecnebi ada özenti diye hiç tepki verdiğiniz oldu mu?
Bu sorularım hiç bir şahsa değil, tepki veren geneledir.
Şiir mana yönünden kendimizi de sorgulattıran bir eser.
Tekrar tekrar okuyacağım inşallah.
Şiirin Şairine de saygımla rahmetler diliyorum.
Mekanı cennet olsun inşallah.
Antoloji seçki grubunu, ve bu şiiri gündeme taşıyan değerli dostumuzu da kutlarım.
Esenlikler diliyorum efendim.
Saygımla selamlar... Sultan Yürük
Bu şiir ile ilgili 65 tane yorum bulunmakta