Arzularsın Şiiri - Yorumlar

Niyazi Mısri
19

ŞİİR


155

TAKİPÇİ

Nâdanı terk etmedin yârânı arzularsın,
Hayvânı sen geçmedin insânı arzularsın.

“Men arefe nefsehû fakad arefe Rabbehû”
Nefsini sen bilmedin Subhânı arzularsın.

Sen bu evin kapusın henüz bulup açmadın,

Tamamını Oku
  • Mehmet Durmaz
    Mehmet Durmaz 14.10.2008 - 15:42

    Arkadaşlarımın konu hakkında bir kere daha düşünmelerinde fayda var şair veya şiirin ne anlamda olduğunu herkez anlıyor fakat, bir gerçek var ki bugün Türkçemiz artık yeterince kendini gerçekleştirmiştir. Nar diyeceğine başka birşey söylemek şairlikmi allah aşkına insaf ölçülerini unutmamak lazım... Türkçeyi kim bu hallere düşürdü Osmanlı döneminde kendine uyaklı kelime bulamayıp diline geliştireceğine başkalarının dilinden kelime alıntısı yapanlar değilmidir. Şimdi birçok yeni kuşak şairimiz gayet güzel şiirler yazmışlardır. Örneğin Bedri Rahmi EYÜPOĞLU şöle der 'En az üç dil bileceksin En az üç dilde ana avrat dümdüz gideceksin
    ....
    Oğlum mernuş sen otobüsü kaçırmış bir milletin çocuğusun' der. Buyurun işte yanıtı

    Cevap Yaz
  • Ulvi Ziya
    Ulvi Ziya 14.10.2008 - 15:19

    Sayın Seyirciler,
    Bir de şu mesele var...Bu MUTASSAVVIF şâirimiz ;
    yazdığı şiirlerden belli ki ,ALLAH'ın nurlu yollarında çok ilerlemiş ve oldukça kemâle,olgunluğa ermiştir...Hâl böyle iken, hayatının bir safhasında İFTİRA'ya uğradığı , biryerlere sürüldüğü kaydı var...Bu durum çok düşündürücüdür...Böylesi bir adama da iftira edildiğine,cezalar verildiğine göre demekki ÇOĞUNLUĞUN GÖRÜŞÜ VE DEĞERLENDİRMESİ DE ÇOĞUNLUKLA İSABETLİ OLAMIYOR...Bu insan iyi ise,iftira atanlara ne demeli...? Hem iftiranın konusu ne,sürgüne gönderecek kadar vahim mi...? Bilemiyoruz...Her durum bize , avamın övgüsüne de yergisine de itibar etmememiz gerektiğini,araştırıcı olmamız gerektiğini hal diliyle açıklıyor...Şiir iyi...Şâire RAHMET...

    Cevap Yaz
  • Cevat Varlı
    Cevat Varlı 14.10.2008 - 15:08

    NECİP VE ASİL BİR MİLLETİN ŞEREFLİ VE AZİZ EVLATLARINA.......CİHAN MEDENİYETİNİN MEŞALESİNİ ELİNDE BULUNDURAN DEV YÜREKLERDEN BİR ÖRNEKTİR, MISRİ.........
    DAHA NİCE MESİH SOLUKLU, ÇAPI COĞRAFYASINI AŞMIŞ KÜHEYLANLARIMIZ VAR.
    BAHSİ GEÇEN BİR MEDENİYETTİR, KÜLTÜR DEĞİL......
    AHMET YESEVİ GÖLGESİNDE YAŞAMIŞ, SEMERKANT RUHUYLA ANADOLUDA DOĞAN CİHAN MEDENİYETİNİN ŞAİRİDİR, DERVİŞİDİR, SAHİBİDİR MISRİ.....
    HATTA VE HATTA HADDİNİ AŞARAK BU MEYDANA GİRMİŞ VE ONU SAVUNMA HALİ ALMIŞ BU GARİPDEN DAHA DA GARİPTİR, MISRİ.........
    İNSAF VE İZAN ÖLÇÜLERİ İÇERİSİNDE DOSTLARI, DOSTLUĞA DAVET EDER SAYGILAR SUNARIM.......

    Cevap Yaz
  • Ulvi Ziya
    Ulvi Ziya 14.10.2008 - 14:42

    Sayın Seyirciler ,
    Görüyoruz ki burada yorum yapanların çoğu gâyet bilgili,büyük şâir ve kültürlü insanlar...Eminim ki onların engin bilgilerini çoğaltan ,araştırıcı bir ruhları da vardır...Üç beş Osmanlıca sözcüğün veya terimin ilgili sözlüğünden bakarak anlamlarını bulmak birkaç an meselesidir...Hem onlar araştırmaktan,keşfetmekten de zevk alırlar...Çoğu Yabancı dillerden hoşlanan,bilen,öğrenen tipler olmalılar ki aldıkları takma adlar bile GÂVURCA...Yabancı dil bilmek ayıp mı...? Bilâkis övünülecek birşey...Gâvurca'yı sular seller gibi bilen, bu yolda gayret sarfedenler ,Atalarımızdan bize kalan hâlen daha çoğunu kullandığımız kendi lisanımızdan birçok unutulmuş kelimenin anlamını da zevk duyarak öğreneceklerdir ,eminim...(!)(!)(!)


    Arzularız ; ermek için , gayret sarfedenleriz...
    Şer işleri terk ile , hayra doğru gidenleriz ...
    Niyetimiz kavuşmaktır , rahmete , berekete ;
    Allah nasip ederse de , bolca şükredenleriz ...
    Mağfireti sonsuz deniz , biraz da biz isteriz ...

    Cevap Yaz
  • Ömer Gölge
    Ömer Gölge 14.10.2008 - 14:27

    Şairlemi şiirlemi ilgiliyiz öncelikli olarak şunu belirtelim benim ilgi alanım, dil meselesidir. 'Arkadaşlar ingilizce yazmak istiyorsanız ingiliz dili disiplini içinde, arapça yazmak istiyorsanız arapça, farsça yazmak istiyorsanız farsça, türkçe yazmak istiyorsanız türkçe olmalı biz türkçe sevenlere büyük hakarettir bu şiir... çünki konuştuğumuz dili hırpalamıştır, zarar vermiştir.


    Disiplin.çünki,zarar,şair,şiir.Sayın ilgi alanı dil olan yukardaki satırların yazarı bir üst satırda saydığım ve yazınıza ait olan kelimelerin menşei hakkında bilginiz varmı.Bırakın sloganlaşmış hikayeleri ve işkembeyi kübradadn sallamayıda dilinizi öğrenmeye bakın.Bu arada Niyazi Mısri tekke şiirinin 17 yy daki en önemli ismidir

    Cevap Yaz
  • Hansa Toprak
    Hansa Toprak 14.10.2008 - 14:08

    Sayın şiir yorumcuları dil konusunda bir hayli anektodlar düşmüşsünüz, içinizdekini şiir vesilesiyle ortaya koymuşsunuz.. sorarım size çok kullandığınız şair kelimesi hangi dile aittir?
    Saygılarımla.

    Cevap Yaz
  • İbrahim Necati Günay
    İbrahim Necati Günay 14.10.2008 - 13:36

    GÜN BU GÜNDÜR.

    HAYDİ TÜRKİYEM.

    İstiklal Marşı

    Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;
    Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
    O benim milletimin yıldızıdır parlayacak;
    O benimdir, o benim milletimindir ancak.

    Çatma, kurban olayım çehreni ey nazlı hilal!
    Kahraman ırkıma bir gül! ne bu şiddet bu celal?
    Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal,
    Hakkıdır, Hak'ka tapan, milletimin istiklal!

    Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım.
    Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım;
    Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner aşarım;
    Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.

    Garbın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar,
    Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
    Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar.
    'Medeniyyet!' dediğin tek dişi kalmış canavar?

    Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma sakın!
    Siper et gövdeni, dursun bu hayasızca akın.
    Doğacaktır sana vaadettiği günler Hak'kın;
    Kimbilir, belki yarın, belki yarından da yakın.

    Bastığın yerleri 'toprak' diyerek geçme, tanı!
    Düşün, altında binlerce kefensiz yatanı.
    Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır atanı;
    Verme, dünyaları alsan da bu cennet vatanı.

    Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
    Şüheda fışkıracak toprağı sıksan, şüheda!
    Canı, cananı, bütün varımı alsın da Hüda,
    Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.

    Ruhumun senden, ilahi şudur ancak emeli;
    Değmesin mabedimin göğsüne na-mahrem eli!
    Bu ezanlar ki şahadetleri dinin temeli,
    Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli

    O zaman vecd ile bin secde eder varsa taşım;
    Her cerihamdan, ilahi, boşanıp kanlı yaşım,
    Fışkırır ruh-i mücerret gibi yerden naşım;
    O zaman yükselerek arşa değer belki başım!

    Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilal;
    Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helal!
    Ebediyyen sana yok, ırkıma yok izmihlal.
    Hakkıdır, hür yaşamış bayrağımın hürriyet;
    Hakkıdır, Hak'ka tapan milletimin istiklal!


    Gençliğe Hitabe & Gençlerin Ata'ya Cevabı


    GENÇLİĞE HİTABE

    Ey Türk gençliği ! Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyeti'ni, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.
    Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek dahilî ve harici bedhahların olacaktır. Bir gün, istiklâl ve Cumhuriyet'i müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerâit, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri, şahsî menfaatlerini, müstevlîlerin siyasi emelleriyle tevhid edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.
    Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi vazifen, Türk istiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!

    GENÇLİĞİN ATATÜRK'E CEVABI
    Ey Büyük Ata,
    Varlığımızın en kutsal temeli olan, Türk İstiklâl ve Cumhuriyetinin sonsuz bekçisiyiz. Bu karar, değişmez irademizin ilk ve son anlatımıdır. İstikbâlde, hiçbir kuvvet bizi yolumuzdan döndürmeyecektir. Bizler, bütün hızımızı senden, ulusal tarihimizden ve ruhumuzdaki sönmez inanç ateşinden alıyoruz. Senin kurduğun güçlü temeller üzerinde attığımız her adım sağlam, yaptığımız her atılım bilinçlidir. En kıymetli emanetimiz olan, Türk İstiklâl ve Cumhuriyeti, varlığımızın esası olarak, eğilmez başların, bükülmez kolların, yenilmez Türk evlatlarının elinde sonsuza dek yaşayacak ve nesillerden nesillere devredilecektir. İstiklâl ve Cumhuriyetimize kastedecek düşmanlar, en modern silahlarla donanmış olarak, en kuvvetli ordularla üzerimize saldırsalar dahi, ulusal birliğimizi ve yenilmez Türk gücünün zerresini bile sarsamayacaktır. Çünkü, bu aziz vatanın toprakları üzerinde yetişen azimli ve inançlı Türk gençliği, dökülen temiz kanların ve Cumhuriyet devrimlerimizin aydın ürünleridir. Vatanın ve milletin selameti için her zorluğa iman dolu göğsümüzü germek, gerçek amacımızı olacaktır.
    Ey Türk'ün büyük Ata'sı !
    İstiklâl ve Cumhuriyetimizi korumak gerektiği zaman, içinde bulunacağımız durumlar ve şartlar ne olursa olsun, kudret ve cesaretimizi damarlarımızdaki asil kandan alarak, bütün engelleri aşıp her güçlüğü yenmek azmindeyiz.
    Türk gençliği olarak özgürlüğün, bağımsızlığın, egemenliğin, cumhuriyet ve devrimlerin yılmaz bekçileriyiz. Her zaman, her yerde ve her durumda Atatürk ilkelerinden ayrılmayacağımıza, çağdaş uygarlığa geçmek için bütün zorlukları yeneceğimize, namus ve şeref sözü verir, kendimizi büyük Türk ulusuna adarız.

    Saygılarımla....

    Cevap Yaz
  • Elif Diye
    Elif Diye 14.10.2008 - 13:13

    'Nadanı terk etmeden, yaranı arzularsın
    Hayvanı sen geçmeden insanı arzularsın '

    Gayr'lardan sıyrılmadan sevgiliye ulaşılamıyor.

    Rabbim bu hayran kaldığımız ifadeleri hakkıyla anlamayı nasip etsin.

    Cevap Yaz
  • Arap Naci
    Arap Naci 14.10.2008 - 13:02

    Bizi Anlayan

    Zat-ı Hakk'da mahrem-i irfan olan anlar bizi
    İlm-i sır'da bahr-i bi-payan olan anlar bizi
    Bu fena gülzarına talib olanlar anlamaz
    Vech-i baki hüsnüne hayran olan anlar bizi
    Dünye vü ukba'yı tamir eylemekten geçmişiz
    Her taraftan yıkılıp viyran olan anlar bizi
    Biz şol Abdal'ız bırakdık eğnimizden şalımız
    Varlığından soyunup üryan olan anlar bizi
    Kahr u lütfu şey'-i vahid bilmeyen çekdi azab
    Ol azabdan kurtulup sultan olan anlar bizi
    Zahid'a ayık dururken anlamazsın sen bizi
    Cür'a-yı safi içip mestan olan anlar bizi
    Arifin her bir sözünü duymağa insan gerek
    Bu cihanda sanmanız hayvan olan anlar bizi
    Ey Niyazi katremiz deryaye saldık biz bu gün
    Katre nice anlasın umman olan anlar bizi
    Haklı koyup LAMEKAN ilinde menzil tutalı
    Mısri'ya şol canlara canan olan anlar bizi

    Niyazi_i Mısri

    Cevap Yaz
  • Behruz Dijurian
    Behruz Dijurian 14.10.2008 - 12:54

    Dost

    Bakıp cemal-i yare çağırırım dost dost
    Dil oldu pare pare çağırırım dost dost
    Aşkın ile dolmuşum zühdümü yanılmışım
    Mest-i müdam olmuşum çağırırım dost dost
    Mescid ü meyhanede, hanede viyranede
    Ka'be'de büthanede çağırırım dost dost
    Sular gibi çağ çağ dolaşırım dağ dağ
    Hayran bana sol u sağ çağırırım dost dost
    Geldim cihane garib, oldum güle andelib
    Herdem ciğerler delip çağırırım dost dost
    Dünya gamından geçip, yokluğa kanat açıp
    Aşk ile daim uçup çağırırım dost dost
    Aradığım candadır, canda ve hem tendedir
    Bilir iken bendedir çağırırım dost dost
    Gah düşerim mutlak'a, gah asl u geh mülhak'a
    Bakıp kamudan Hakk'a çağırırım dost dost
    Dolunmaz ol hal ü had min-el ezel ta ebed
    Unulmaz asla bu derd çağırırım dost dost
    Hep görünen dost yüzü andan ayırmam gözü
    Gitmez dilimden sözü çağırırım dost dost
    Derya olunca nefes parelenince kafes
    Ta kesilince bu ses çağırırım dost dost
    Ne yerdeyim ne gökde, ne ölüyüm ne zinde
    Her yerde her zamanda çağırırım dost dost
    Geldim o dost ilinden koka koka gülünden
    Niyazi'nin dilinden çağırırım dost dost

    Niyazi_i Mısri

    - Andelib : bülbül


    Enel Hak derken yarde kafa yolunda karda
    Hatta sehpa-ı darda çağırırım dost dost

    bd

    Rahmetle dosta..

    Behruz Dijurian

    Cevap Yaz

Bu şiir ile ilgili 65 tane yorum bulunmakta