Düşmüşüm narına yar, halimi bilmez ağyar.
Derûna rücû ettim her saniyem bir tekrar…
Hayallere dürüldüm görülmez içte ne var.
Dürüldüm ve sürüldüm yurdumdan apar topar.
Heybetim paramparça şimdi her işim bir ar,
Gittiğim bütün yollar kendi kendimden firar…
Âlemde mecnun kaldım, tahtım oldu tarumar.
Kalmadı saraylardan tek bir harabe duvar,
Madem sildi varlığı, aklımı çalan kumar,
Artık kıyamet kopsa, âlem batsa ne çıkar?
Yokluğuma sığındım, hem de sonuna kadar…
Zira kimin haddine yokluğa vermek zarar?
Eriyip nefesinde, kaldım simsiyah buhar,
Karıştım bulutlara dolaştım bin bir diyar.
Ne yağmur olabildim ne de bembeyaz kar,
Kavurdu her gün beni, çarpışan yıldırımlar.
Uzatsan elini yar, eylesen bir tek işmar,
Kâf ile Nûn olur da başlar yeniden imar.
Beyhudeymiş aramak, sana tek yol intizar…
Aradıkça tükettim kendimi azar azar.
Haydi! Yokluğuma gel, bırakma böyle bîzar!
Bak gönlümde duruyor ezelden gelen ikrar.
Yüreğim sana mümin, kâinat bende küffar…
Ben ki yandım aşkına, bırakma böyle naçar!
Kayıt Tarihi : 30.8.2010 15:51:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
okudukça arzuhali güller açtı sevdakar
anladım çok sevmiş bu cefakar,
ne tahtı diler ne de aşkı riyakar
bir damla da yanmış bu sevdakar....bak şiir bende nelere çağrıştırdı. kalemine sağlık.
TÜM YORUMLAR (1)