Bana seni soruyorlar
Bilmem ki nasıl anlatsam uykusuz geceleri
Ilık bir yağmur gibi başucuna dökülen ninnileri
Pencere başında geçen,yıllara bedel saatleri
Bana seni soruyorlar
Bir yağmur yağıyor yüreğime usul usul
Sokaklarda kaybolmuş,çaresiz bir çocuk…
Bütün evler bürünmüş kendi hayatına
Evlerin ışıkları gurbet bana.
Bana seni soruyorlar
Hayat sofrasında bir parça tuz ekmek…
Garip yolcular geliyor,
Hepsinin çıkınında bir parça umut…
Kimsenin kalmıyor hakkı aramızda.
Bana seni soruyorlar
Bombaların altında çiçekler topluyor çocuklar
Bilyelerini arıyorlar kurşunların arasında
Bir el uzanıyor sıcacık
Gülüşler kazanıyor zaferi yarınlarda.
Bana seni soruyorlar
Bir dağ başı…
Baharına küsmüş menekşe.
Kış vurmuş dallarına,dallarda üşümüş yazı
Yine de topraktan kesmemiş umudunu.
Acıyı bal eyleyen arı,
Gecenin koynuna tutunmuş son yıldız,
Dile düşen sevda,tele düşen nağme…
Bilmiyorlar ki ne zor şey istiyorlar,
Bana seni soruyorlar,
Güneş utanıyor ziyasından can diyor rüzgar usulca
Canın haberin candan al,dil ne bilsin onun ahvalini…
Kayıt Tarihi : 24.3.2007 18:58:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (2)