Yürek telaşını ne bilsin alem
Bu kaçıncı hasret kaçıncı elem
Duygular hükümlü kırıldı kalem
Umutlarım birkaç satıra kaldı
.
Seneler geçiyor işte son liman
Sen gittin gideli yüzüm gülmedi
Ayrılık hasretin öncüsü mü yar
Ağladım sızladım duyan olmadı
Yokluğun ömrümün sancısı mı yar
.
Unutmak isterken kor gibi yandım
Ufukta karardı bütün bulutlar
Sevgilim güneşi sunamam sana
Kaybolup gidiyor senli umutlar
Sevgilim bir daha inanmam sana
Sen serseri bir çoban bense yıldızın
Bir martı çığlığında yakamoza lal düşer
O ıssız sahillerde geceye hilal düşer
Badem çiçeği gibi dağılırsın yaz günü
Dalgalanır yürekler dudağına kal düşer
.
Takılır kelimeler dilinin oltasında
Aşk ölür kan düşer masum bedenine
soyunur güzelliğin yarı çıplak kalırsın
gözyaşların gölgelenir
yanaklarından süzülürken
sarılır ruhuna hayallerin
ve bir gece ayazında düşer yollara
Kanadında cümbüş var
Rengarenk uçuyorsun
Dilinde bir telaş var
Selamsız geçiyorsun
Bahçemde ki güllerden
Gönlümüze dolan sen
Aydınlığı bulan sen
Kutlu olsun bu günün
Yarınları bilen sen
Karanlığa tapardım
Kimbilir kaç duayı diline tesbih yaptın
Kendi karanlığında yanlış yollara saptın
Kaç mazlumun ahını aldın yalanlarınla
Kör karanlık kuyuda kaldın yılanlarınla
Gözlerim kapanmadan görsem eyvahlarını
Bilmiyorum kaç tövbe siler günahlarını
Bir derya şiirleriniz.Çok etkileyici,tebrikler.